İzzettin KÖMÜRCÜ Dıngıldak Masa

Taraklı Lise’si ile Tanışmamız…

Ortaokulu bitirmiştim. Esnaf olmayı tercih etmiş okumamaya karar vermiştim. Daha doğrusu ağabeyim yüksek okul öğrenimine devam ettiği için ben Taraklı’da babamın iş yerinde esnaflık yapmaya devam edecektim. Nitekim ortaokulu bitirdikten sonra öyle oldu. Çarşıda esnaf olmuştum. Babam ile birlikte pastane işletiyorduk.

1984 yılıydı. Taraklı’da Lise açılmasına karar verilmişti. Hiç unutmuyorum. Evimizin kiracısı olan o dönemin ortaokul müdürü merhum Halil Yabeyli bir akşam vakti iş yerimize geldi. O esnada yanımda arkadaşlarım vardı. Oturmuş sohbet ediyorduk. Merhum Halil Yabeyli “Gençler sizinle biraz konuşacağım” diyerek bir sandalye alarak hepimizin arasına oturdu. Heyecanlanmak yerine biraz korkmuştuk açıkçası. Yanımda oturan Halil Yabeyli elimi sıkarak

“-Korkmayın. Sizlerle Taraklı’da lise’yi açacağız” demişti. Benim yüzüme bakarak “İlk olarak seni kayıt yapacağım” dedi

“Olmaz, Ortaokulu bitireli bir yıl oldu, ben artık esnaf oldum. İş yerimizin işletmesini yapıyorum. Babam’da helva, şeker, pasta imalatı yapıyor” demiş olsam da ilk sıraya beni kayıt etti.Masa’da oturan arkadaşlarım arasında ortaokul’dan üç yıl- dört yıl önce mezun olmuş arkadaşlarım vardı.Merhum Halil Yabeyli hepimizi okula kayıt yapmak için isimlerimizi beyaz bir kağıda yazmıştı.Üç,beş daha kayıt yaptığında “Taraklı Lisesi” açılması sağlanacaktı. Ve gereken sayı tamamlandı. Ne olduğunu anlayamamıştık bile. Pek çoğumuz ortaokuldan mezun olduktan birkaç yıl sonra Taraklı Lisesi’nde yeniden okula merhaba demiştik. Okulumuz adeta özel bir erkek lisesiydi.

Ve ilk zil çaldı. İlk yıl bina bina, oda oda gezdik. Teneffüs zilini kendimiz çalardık. Öğretmenlerimiz de farklı okullardan gelirdi. Sonradan hele birde yaşlı bir adam hizmetli olarak görev yapmaya başladı ki unutmamız mümkün değil. Yaşlı kısa boylu topaç biri Hamdi Pır. Mekanı cennet olsun. Okulumuzda her birimiz ile yakından ilgilenir her sabah halimizi hatırımızı sorar üzüntümüze ve sevincimize ortak olurdu.

Okul müdürümüz Rafet Kurtaran, Matematik Öğretmenimiz Emine Saygı, Fen bilgisi Öğretmenimiz Baki Yıldırım, Kimya öğretmenimiz merhum Şakir Hazar, Edebiyat öğretmenimiz Kadir Özçelik, Din Kültürü öğretmenimiz Mustafa Kurt, Tarih-Coğrafya öğretmenimiz Köksal Soydan öğretmenlerim aklıma gelen ilk isimler.

İnanın bu ismini saydığım öğretmenlerimizle sayısız anılarımız oldu. Bize her şeyi sevdiren öğretmenlerimiz ile her fırsatta görüşüyor ve eski günlerimizi yad ediyoruz.

Okul Müdürüm Rafet Kurtaran’ın da kulağımdan çekip “Boş oturacağına bedava çalış” sözü hiç aklımdan çıkmaz. Önceki gün Fen bilgisi öğretmenimiz Baki Yıldırım’ın yanına gittim. Kendisi Trabzon’lu. Emekli olduktan sonra Taraklı’dan ayrılmadı. Geçmişi yad ettik. Sohbet ettik. Baki Yıldırım öğretmenime de sağlık huzur ve Taraklı’da yöresel ürün pazarında zengin tezgahında bol kazançlar diliyorum.

Edebiyat öğretmenim A.Kadir Özçelik’den de çok şey öğrendim. Okulda benim zor dönemlerimde adeta hayata yeniden bağladı. Benden beklentisi çok yüksekti. Fakat olmadı işte.

Tarih-Coğrafya öğretmenimiz Köksal Soydan hep güler yüzlüydü.Çat kapı sınıfa girdiğinde “Günaydın” dediğinde daha biz hep bir ağızdan “Günaydın” demeden elini havaya kaldırıp işaretle “Oturun,oturun” demesi dersimize neşe içerisinde başlayacağımızı gösterirdi.

Okuldan mezun olduğumuz günüde unutmuyorum. Matematik Öğretmenimiz Emine Saygı önderliğinde okula veda gecesi düzenlemiştik. Okulun ilk mezunları olmanın gururu ile diplomalarımızı almıştık.

Bir öğretmeni mutlu edecek en büyük hediye onu seven öğrencileridir. Biz öğretmenlerimizi hep sevdik. Bir kişi diyemez ki “Şu öğretmenimizi sevmezdik” diye… Buradan öğretmenlerimize bir kez daha sesleniyorum.

”Biz sizleri hala çok seviyoruz öğretmenim.”

Elbette ki ilkokul ve ortaokul yıllarımız da muhteşemdi. Kalbimizde o muhteşem yıllarda ki öğretmenlerimizin yeri de bambaşka

Sözü fazla uzatmak istemiyorum. Hayatımın en güzel günleri Taraklı Lisesi’n de okul yıllarımdı diyebilirim. Sıra arkadaşım Alattin Çakıroğlu ve candan arkadaşımız Baki İşbilir’i de bir kez daha rahmetle anıyor ve Allah’dan rahmet diliyorum. Yurdun dört bir yanında memleketine hizmet eden Taraklı Lisesi mezunu hakim,doktor,polis,iş adamı,vs…arkadaşlarıma,kardeşlerime selam ve sevgilerimi yolluyorum. İyiki Taraklı Lisesi’nde okumuşum. Okulun Taraklı’da açılmasına vesile olan herkese şükranlarımı bildiriyorum.

Baş Öğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler günü’nü kutluyor ebediyete göçmüş öğretmenlerimize Allah’dan rahmet hayatta olanlara sağlık huzur ve uzun ömürler diliyorum. Sağ olsunlar, Var olsunlar. Öğretmenlerimizi anlatmaya ne kelimeler yeter, nede cümleler.

Haftaya görüşmek dileğiyle

Hoşçakalın.