MARDİN VE GAZİANTEP'TEKİ TOPLU TRAFİK KAZALARI
Geçtiğimiz günlerde Mardin'de ve Gaziantep'te İki ayrı,katliam gibi trafik kazası meydana geldi. Ölenler,yaralananlar... Üzüntü duymamak mümkün değil. Ölenlere rahmet,yaralananlara şifa diliyoruz.
****
Ben işin değişik bir kısmını anlatmaya çalışacağım. Hastane tarafını... Çünkü acillerde, gelen toplu kazalar her zaman ortamı gerer. Genelde insanlar, acilde bolca doktor ve diğer sağlık personelinin başkaca hiç işleri yok ve sadece yeni gelebilecek hastaları bekliyorlar diye düşünebilir. Ama günün 24 saati, etraflarında, hepsi de en acil benim hastam diyen insanlarla dolu olduğunu pek bilmez.
****
Ambulansa gelen acil hastalarda ambulans, acil servisi, hasta hakkında bilgilendirir, hastane de ona göre tedbirini alır. Ama böyle toplu kazalarda durum hiç de beklenen gibi olmaz. Ambulans,sivil araç,resmi araç... Ne bulunursa Hepsi birden neredeyse aynı anda acili doldururlar. Bir anda hastaneye sayılamayacak kadar çok yaralı, ölüp ölmediği belli olmayan insanın yanında onlardan belki daha fazla birlikte gelenler olur. Feryatlar, inlemeler, telaş, heyecan... Ve bu hengamede kendisinden, sihirli bir değnek kullanarak her şeyi anında halletmesi beklenen doktorların işi zordur.
****
Hiç hata yapma lüksü yoktur. Anlık müdahalelerle en acil olanından başlayıp tümüne de yetişmek zorundadırlar. Yapılan her hata bir cana mal olur. Ayrıca, toplu kazalar gelmeden önce de acilde müdahale bekleyen bir çok hastanın olduğunu da unutmamak lazım.
*****
İşte hem Gaziantep'te hem de Mardin'deki sağlıkçılar toplu kazalara müdahale hususunda,
23 yıl önce Marmara bölgesindeki deprem sonrasında, bu bölgenin doktorlarının yaptıkları gibi, pandemide ülke doktorlarının yaptığı gibi, işlerini başarı ile yapmışlardır. Hepsinin tek tek gözlerinden öpüyorum.
*****
Daha stressiz bir iş yerine, acilde, tam da adrenalin tavan yaparak çalışmak ve bunu da ömrü boyunca sürdürmek sağlık mesleğini yapanların kaderidir.
*****
Her an hangi hastadan hangi problem çıkacak düşüncesinde daima toplu bir kazanın gelebilme potansiyeliyle uygulanan tedaviye cevap vermeyen hastasına beklediği sonucu alamadığı için B-C-D planlarını yaparken, her şeyin yapılmasına rağmen bazı canların doktorun elinden kayıp gittiği hastane acillerinde, ayrıca, üç aydır sırtım ağrıyor, son bir aydır dizimde rahatsızlık var diye gelenleri yanında bir de her an şiddete maruz kalabilme endişesinin var olması Allah'ın her günü yaşanırken acil doktorunun,görevlisinin bu psikolojisini dışarıdan,sade vatandaşın anlaması hiç kolay değildir.
******
Doktorlar, yaşadıkları bu stresli hayat dışında daha rahat,daha keyif verebilen başka bir hayatın da var olduğunu ancak emekli olduktan sonra farkına varabilir. O zaman da, sona ulaşmaları, eve ulaşmalarından daha kısa olduğu bir yaşa gelmişlerdir.
*****
Bir kısım insan, nadem, sağlıkçılar şartlar çok zor diyorlar. O vakit, yapmasınlar bu işi diyenler olabilir. Ama birilerinin mutlaka yapması gerekir ve yapılması da şarttır. Keşke böyle düşüneceklerine, bu mesleği yapanlara hak ettikleri saygıyı gösterseler.