İzzettin KÖMÜRCÜ Dıngıldak Masa

Hayat Sürprizlerle Dolu...

Değerli Okuyucular,
Bugün sizlerle, muhabirlik mesleğimde tam 15 yıl önce yaşadığım ve hayatımda derin bir iz bırakan bir haber hikayesini paylaşmak istiyorum. Hayatın sürprizlerle dolu olduğunu, en beklenmedik anlarda karşılaştığımız olayların insan üzerinde nasıl derin etkiler bıraktığını bu olayla bir kez daha anladım. Bu hikayemizin kahramanı ise Taraklı’nın simgelerinden biri olan, yıllarca mezar kazan ve ölümle iç içe yaşamış Ali Berber Amca.
Ali Amca, mezar kazıcılığı işini bir yaşam tarzı haline getirmişti. Onun için bu iş, sadece bir görev değil, aynı zamanda hayatının ayrılmaz bir parçasıydı. Ne yazık ki, onun vefatı da yine mezarlıkta, mezar başında oldu. O gün, Taraklı’da son görevini yaparken, kazdığı mezarın başında geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Yardımcısıyla birlikte mezarın içinde mahsur kalan Ali Amca’nın ölüm haberi gelir gelmez hemen olay yerine gittim.
O an, muhabirlik hayatımda karşılaştığım en unutulmaz ve korkutucu anlardan biriydi. Yardımcısı zor şartlarda, mezarın içinden cep telefonuyla durumu haber vermişti. Mezarlığa vardığımda, ilk gelenlerden biriydim, ancak mezar derin olduğundan onları göremiyordum. Mezarlıkta yüksek sesle seslendim ve beklenmedik bir şekilde mezarın içinden bir elin kalktığını ve “Buradayız!” diye bir sesin yükseldiğini gördüm. O an, korkudan ne yapacağımı şaşırdım.
Korkarak mezarın başına gittim, ancak Ali Amca’yı tek başıma mezardan çıkaramazdım. Kısa bir süre sonra yakınları da geldi ve hep birlikte onu mezardan çıkardık. Yanındaki yardımcısı korku içinde, ne yapacağını bilemez haldeydi. Bu olay, hepimizi derinden etkiledi ve belki de Ali Amca’nın mezarlıkta geçirdiği onca yılın ardından, kendi sonunun da burada olacağını kimse tahmin edemezdi.
Ali Amca'nın hikayesi bana, ölümün ne kadar yakın ve hayatın ne kadar belirsiz olduğunu bir kez daha hatırlattı. Hepimiz için hayatın ne kadar değerli olduğunu, sevdiklerimizle geçirdiğimiz anların kıymetini bilmemiz gerektiğini gösterdi.
Bu vesile ile, geçtiğimiz günlerde yaşadığımız bir başka acı kaybı da anmak istiyorum. Genç yaşta, motosiklet kazasında hayatını kaybeden değerli arkadaşım İsmail Özbostan’ı rahmetle anıyorum. İsmail’i, kalabalık bir cemaatle son yolculuğuna uğurladık. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun.
İnsan ömrü, ne kadar uzun olursa olsun bir gün sona eriyor. Bazen ansızın, bazen beklenmedik anlarda karşılaşıyoruz ölümle.Hayatın bu kaçınılmaz gerçeği, sevdiklerimize daha fazla sarılmamız ve her anın değerini bilmemiz gerektiğini hatırlatıyor. Önemli olan, bu kısa süre içinde geride bırakabileceğimiz güzel anılar ve iyi izlerdir. O nedenle yaşamın kıymetini bilmemiz gerekiyor.
Sağlıklı,huzurlu hayat dileğiyle.Kalın sağlıcakla.