MÜSLÜMAN MAHALLESİNDE SALYONGOZ SATIP, AVAZ AVAZ BAĞIRANLAR...
Yayın: Güncelleme:
Sevgili Okurlar,
Türkiye Gündemine Bomba gibi oturan ve Günlerdir Medyamızı, Meclisimizi, Hükümetimizi Müthiş bir çalışma içerisine sokan Şu meşhur TÜRBAN konusunu en az benim kadar sizlerde takip etmektesiniz.
Söz vermiştim kendime bu konuda yazmıyacağım diye amma öyle gelişmeler oluyor ki; Çileden çıkmamak imkansız...
Sonunda yazmak zorunda kaldım..
Hani daha önceki yazımda sizlerle paylaştığım bir yazıda bahsettiğim Şu Meşhuuurrr Çağdaş Yaşam Derneği Başkanı varya! (Türk Milleti İçin Kafatascı diyen, Namaz Kılmayın Bale yapın Diyen) O meşhur kadın yine ağzının ayarını bozdu..
5 şubat 2008 tarihinde yaptığı açıklamayı aynen sizlerle paylaşmak istiyorum.
O Meşhur Kişi Diyor ki: "BİZİM İSTEMEDİĞİMİZ BİR ŞEYİN OLMASI MÜMKÜN DEĞİL"..
Ya... Bu kişi Devletten, Meclisten, Cumhurbaşkanından Üstün Meziyetlere sahip, % 99'u Müslüman olan Ülkemde Bunlar Millet iradesine Yön veren Güce sahip...
SİZLER KİMSİNİZ YAHU!
Ne zannediyorsunuz kendinizi?
Fakat İşin Çok ilginç yanıda Kimse bu Kadına Bu soruları sormuyor.. Ne hükümet, Ne Devletin Resmi Makamları..
Kadının Beyanatı bununla kalmıyor.. Şöyle devam ediyor...
" Darbeciler tarafından İdam edilen Eski Başbakan Adnan MENDERES'i hatırlatarak MENDERES Ne dedi? Odunu koysam Mebus yaparım. Siz isteseniz Şeriatı bile getiririz dedi. Bunlar geçmişte olan şeyler. Ne oldu sonuçta.. Onlara ne oldu?" sözleriyle bu kadın Kalkıp birde aba altından sopa göstererek , Hükümeti, Meclisi ve Türk Halkını Tehdit ediyor..
Vay, Vay, Vay.. Görüyorsunuz kadındaki gücü demi.. Bu Cüreti kendinde buluyor ki; Bu sözleri söylüyor.
Sözler bununlada bitmiyor..Bakın daha bu hanımdan ne inciler var.Bu kadın TÜRBAN meselesini SAVAŞ olarak görüp bu savaşa karşı onlarında savaşacaklarını şöyle dile getiriyor.
"Bu SAVAŞ, Demokratik Yollarla olacak,İkinci Sivil İtaatsizlik denen Çağdaş Yöntemlerle olacak. Üniversitelere Türban Girmemesi için Sonuna kadar SAVAŞACAĞIZ.Türban meselesi Asla Gerçekleşmemeli. Bu uygun birşey değil. Çoğunluğa sahip diye Anayasayı değiştiremezler. Hele MHP'nin Payandalığını Hiç Affetmiyorum..."
İşte Sevgili okurlar durum böyle.. Sayın BAHÇELİ ve Sayın Başbakan Çok ayıp etmişler.. Madem Böyle bir yasa çıkaracaksınız Neden Gidip, Kendini Devletten, Meclisten, Halkın İradesinden Üstün gören Bu Hanımdan İcazet almadan Böyle bir yasayı Meclise getirdiniz ki? Bak kadın Savaş açmış hepinize.
Sevgili Okurlar,
Bu yasayı gündeme getiren Bu Halkın % 79'unu temsil eden bir Meclis. Bu halkın da %99'u Müslüman. Peki Şimdi Bizlerin Bu Türkan SAYLAN adındaki Kadına Sorma Hakkımız Yokmu... ASIL SİZ KİMSİNİZ ? diye...(Kim olduğu belli..)
Öyleyse Soralım ve diyelim ki.. "Hadi bakalım Gazanız Mübarek olsun"..
Ağzından salyalar akarak inancımıza saldıran bu kadın ve yandaşlarının son çırpınışlarını kaygıyla izlemekteyiz. Dış mihrakların güdümündeki bu zatlar islamın artarak yaygınlaşmasını,müslümanların bilinçlenmesini içlerine sindirememekteler. Ötelerden beri gayeleri ülkede sürekli kaos yaratıp misyonerlere yardımcı olmak,yapıcılıktan ziyade yıkıcı olup toplum huzurunu bozmaktır. Onların bu tutumları karşısında bizimde sessiz kalmamız düşünülemez. Geçenler bir domuz avında yaralanan domuzun köpeklere ve avcılara saldırısını izlemiştim.Çaresizlikten ne yapacağını bilemeyen domuzcuğun akıbeti bir kurşun olmuştu.Şimdi bunların durumu da aynı.Çıkarları yok olmakta,bir daha sebeplenemeyecekler vesselam.Yıllardır bu türban meselesiyle baya rant elde ettiler.Ülkeyi kaosun eşiğine getirdiler.Şimdilerde bu musluklar kapanmak üzere,kapanacakta. İşte o yüzden yukarıda yaşadığım anı misali saldırıp duruyorlar.Toplumumuzun bu tür provekecilere karşı dikkatli olmaları, artarak bilinçlerinin devam etmes
Ali ASİLHAN
11.02.2008 / 08:13:02
Sevgili Hasan Kardeşim Çok yerinde bir tepki ve yazı teşekkürler!Ancak hanım efendi haklı ve boş ta konuşmuyor!Gerçekten devletin her köşesine dal budak salmış,küresel güçleri arkasına almış,adları sanları senin benim gibi,özde başka kimlik ve inançta olan bu küresel güçlerin işbirlikcilerini teşhis ettiğimiz gün yolu yarılamış olacağız!Ancak köşemde çoğu zaman bu konulara dikkate sunmak isterken İnanç samimiyetinden şübhe etmediğim okuyucularım olayı particilikle itham ediyorlar.Gidişat vahim! Kadir kardeşimizin söylediği gibi keşke can çekişseler asla değil can falan çekiştikleri yok!Hergün biraz dah güçleniyorlar! biz partı konuşurken onlar ülkemizi nasıl parçalayacakları hususunda sabırsızlanıyorlar.Ama ümitsizlik yok!Her kesin bir planı var ancak geçerli olan plan program ALLAHINDIR! Biz onun istediği nokta inanıp yaşadığımız zaman kurtuluş oradadır selam ve saygılarımla!
Şafak KISA
12.02.2008 / 15:32:50
Türkiye müslüman bir ülke olduğunu herkes biliyor. Fazla bir söze gerek yok aslında. Türbana karşı gelenler Öyle anıtkabir önüne gidip biz laiklik istiyoruz türban olursa laiklik olmaz diyorlar ya olmazsa olmasın. BURASI TÜRKİYE İSTEYEN YA BU ŞEKİLDE KABUL EDER YADA ANCAK BİR SOKAK KÖPEĞİ GİBİ SOKAKLARDA HAVLAR. herkese hayırlı günler...
Nezih KARABIYIK
13.02.2008 / 12:02:03
İyi günler;
Yıllardan beri Taraklı'mızda ve diğer bölgelerde başörtüsü vardı ama hiç böyle problem haline getirilmiyordu. Şimdi ülkenin tüm problemleri bitti sadece türban problemi kalmışta, birilerinin istediği gibi gümdeme türban yerleştirildi. Ekonomiye bir bakın, bir arkadaşımız çay parası olmadığı için kahveye bile çıkamadığını yazıyor, cari açık almış başını gidiyor, borçları hesaplayabilene aşk olsun, son beş-altı senedeki ekonomik kötüleşme ve bunun ülkemize yaptığı yıkımları örtmek için gündemde böyle konuların olması hepimizi iyi düşünmeye sevk ediyor. Yıllar önce ABD ile İngiltere'nin ülkemizi parçalamak için yapmış olduğu anlaşmalar son yıllarda iyice uygulamaya konuldu ama biz hala uyuyoruz. Hiç bir ülkenin parçalanacağı düşünülüp haritaları basılmamıştır ama malesef ülkemiz için bunu yapıyorlar.Dost bilinen, icazet alınan ABD yetkilileri demeçlerinde bile açıkça Türkiye'mizin bir bölümü için başka bir isim kullanıyor. Sunni gündemler bizi aldatmasın.
Saygılarımla
DOĞAN KOZCAĞIZ
15.02.2008 / 15:29:59
14 Ekim 2007 tarihli Radikal gazetesinin manşetteki haberi, Başbakan Erdoğan'ın laiklik yanlısı mesajlarını okuyucularına iletmişti. Erdoğan o tarihte, her inanç grubuna eşit mesafede olan, Budiste de, ateiste de hizmet veren bir yönetim biçimi olarak laikliği savunduklarını kaydedip, isabetli biçimde laikliğin bir din değil, bir yönetim biçimi olduğunun altını çizmişti.Laiklik, Erdoğan'ın da ifade ettiği gibi kişilere ait bir nitelik olmayıp, demokratik devletlere özgü yönetim anlayışıdır. Laik devletler, yurttaşlarının dini inançlarına karışmaz, tüm inançlara eşit mesafede durur ve bir inancın bir başka inanç üzerinde baskı kurmasını engeller. Laik yönetimlerde dinler, yurttaşların özel alanına ilişkin olarak kabul edildiği için tüm laik devletler dinsizdir; yani kamusal alanda hiçbir dinin politik bir sonucu, anlamı ve işlevi olmaz ve hiçbir din, devlet tarafından tanınmaz.
DOĞAN KOZCAĞIZ
15.02.2008 / 15:39:42
madde2:Türkiye Cumhuriyeti toplumun huzuru milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde insan haklarına saygılı Atatürk milliyetçiliğine bağlı başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir..
Sayın editor,yada enes yada baska biri..
lütfen yazılan yorumlara tarafınızca herhangi bir ekleme yapmayanız..(yorum sonuna editorden diye başlayarak)
hem o yoruma saygısızlık hemde yorum hakkındaki tartışma yörüngesini yöneltmek belirli bi tarafa cekmektir bu..herhangi bir cevabınız varsa.. bizler gibi yorum yazma yöntemlerini deneyin.. iyi calısmalar..
Hasan KISA
Gönül Bahçesi
