Davut efendi, defol git...
Sırma Su Yönetim Kurulu Başkanı Davut Dişli, yayın hayatına yeni atılan haftalık Bomba Gazetesi'ne konuşmuş…
Ne inciler, ne inciler…
Sırma Su'yun Sapanca'daki kaçak fabrikasını savunuyor…
Bir taraftan fabrikasının kaçak olduğunu kabulleniyor, bir taraftan da kaçak fabrikayı eleştirdiğimiz için bize ateş ediyor…
Fabrika arazisindeki hafriyatın orman arazisinde heyelana yol açtığını da kabullenen Davut Beyefendi, kaçak fabrika için belediyeye para verdiklerini anlatıyor…
Beyefendi yaptıkları büyük, ancak kaçak yatırım nedeniyle neden alkışlanmadıklarını merak ediyor…
Neden kaçak fabrika yaptıklarını anlatırken sezon gelmeden yatırımı tamamlayıp, piyasayı ele geçirme telaşını ortaya koyuyor…
Sakaryalılar'a hakaret ediyor, top yekün hepimizi " Yalandan dolandan iyi anlıyorlar" diyerek karalıyor…
Biz Sırma'yı yazıyoruz ya…
Beyefendinin canı sıkılmış, yazılanlardan…
"Sakarya'dan da, ülkeden de giderim ha" diyor…
Git Davut Efendi…
Canının çektiği yere git…
Sana başka yerde milletin suyundan servet edinme imkanı veriliyorsa koşa koşa git…
Hiç durma Davut…
Bir dakika bile zaman kaybetme…
Defol git…
İçinden çıktığın bir topluluğa "Yalan dolandan iyi anlıyorlar" diyerek hakaret ediyorsan, kaybol git…
Çek git Davut Efendi…
Sakarya'ya, Sakaryalı'ya hakaret edemezsin…
Suçladığın Sakarya'daki fabrikalarını da al git Davut Efendi…
Suyumuzdan, kaynaklarımızdan, hortumlarını çek…
Nereye gidersen git…
Suyumuz bize kalsın…
Git Davut…
Git…
Hem de çabuk ol…
…
Gördüklerim içimi acıttı!
Cuma sabahı Mustafa Topkara ve iki arkadaşımızla birlikte Soğucak Yaylası üzerinden Mahmudiye Deresi'ne gittik…
Derenin içler acısı hali bizi ziyadesiyle üzdü…
Dereyi besleyen kanyakların her biri hortumlanmış…
İnsafsızlar kaynak suyunu rahatça alabilmek için ormanı yarmış, hortumla alınan suyu küçük küçük, kaptaç tabir edilen küçük depolara alıyorlar…
Oradan su hortumlarla aşağıdaki fabrikalara aktarılıyor…
Bölgeyi çok iyi bilen ve Mahmudiye Deresi'nde yıllardır balık tutan mihmandarımız bu kaptaçlarının sayısının son birkaç yıl içinde inanılmaz bir şekilde arttığını söylüyor…
Bu su alma noktalarının tamamına yakını kaçak…
Kaynak başlarında ağaçlar kesiliyor, orman katlediliyor…
Her şey su fabrikaları daha fazla su şişelesin, daha fazla para kazansınlar diye…
Orman yok oluyormuş, su kaynakları kuruyormuş kimin umurunda…
Ne Orman İşletmesi, ne de Özel İdare buradaki yasa dışı faaliyetleri görüyor…
Ormanlar, orman içindeki su kaynakları tam anlamıyla talan edilmiş durumda…
O güzelim manzara vahşice katlediliyor…
Anlaşılan bu talan yıllardır sürmüş ama son birkaç yıl içinde iyice artmış…
Nasıl artmasın, o bölgede ‘devlet' hiç olmamış…
Herkes istediği kadar suyu, istediği noktadan almış…
Kimse bu talanı görmemiş…
Bu gidişle Sapanca Gölü'nü besleyen derelerin tümü kuruyacak gibi…
Başbakan Erdoğan "Yetim hakkını yiyeni içimizde barındırmayız" diyor…
Erdoğan sadece yiyeni de, yiyene göz yumanı da içinde barındırmamalı…
Kim orada, o talana göz yumuyorsa, hesap vermeli…
Sakaryalılar olarak bizlere de büyük görev düşüyor…
Orada kaynağından alınan, çalınan her damla su, bizim suyumuz…
Eğer biz şimdi suyumuza sahip çıkmazsak, emin olun çok zaman geçmeden Sapanca Gölü kuruyacak…
Ben kendi payıma orada gördüklerimin içimi acıttığını söyleyebilirim…
#