Ormanları Nasıl Katlediyorlar?
Sakarya Türkiye'nin orman zenginliği en fazla olan illerinden biri…
Ancak bu büyük zenginliğimizi korumakta zorlanıyoruz…
Yıllarca ormanlarımız kaçakçılar ve açmacılar tarafından talan edilirdi…
Karasu ve Kocaali'de ormanlar açılarak yerlerine fındık ekildi…
Geyve, Sapanca, Akyazı, Hendek ormanları ise kaçakçıların hedefindeydi…
Siyaseti de ele geçiren kaçakçılar onlarca yıl, acımasız bir şekilde ormanlarımızı talan ettiler…
Artık orman devlet eliyle katlediliyor…
Nasıl mı?
Bakın şöyle…
Geçmiş yıllarda baltalık olarak görülen meşe sahalarında tıraşlama kesimi yapılıyordu…
Buradan elde edilen orman envali, orman köylüsünün kışlık odun ihtiyacı olarak kullanılıyor, fazla gelen satılıyordu…
Bu yöntemin yerini şimdilerde seyreltme kesimleri aldı…
Aslında mantık olarak seyreltme kesimi orman varlığının korunması açısından çok daha faydalı bir yöntem gibi görünüyor…
Ancak uygulamadaki hatalar sonucu orman varlığı, orman zenginliğimiz, sihirli anahtarlarla birilerinin açabileceği büyük rant kapılarının oluşmasına yol açıyor…
Sakarya gibi orman zenginliği ölçülemez bir yerde ise bu rant büyük iştah kabartıyor…
Bakanlık uygulamayı baltalık ormanları koru ormanına dönüştürmek amacıyla başlattı…
Sık ağaçlar kesilerek daha iyi ormanlar oluşması için başlatılan uygulamayla civar orman köylülerine iş imkanı sağlanacak, bu şekilde orman kaçakçılığı da önlenmiş olacaktı…
Sakarya'da uygulama böyle olmadı…
Seyreltme işi, nedense hep Sakarya dışından getirilen orman köylülerine(!) verildi…
Bu köylüler(!) Sakarya'ya geldikten sonra nasıl olduysa inanılmaz bir şekilde zenginliklerine zenginlik kattılar…
İçlerinde her ay ciplerini değiştirenler oldu…
Sakarya'nın orman köylüsü dururken, başka illerden getirilen orman köylüleri(!) seyreltme sırasında elde ettikleri orman emvalini el altından, ürün artığı denen hiçbir maddi değeri olmayan çalı çırpı için kesilen nakliyelerle naklederek büyük ve haksız kazançlar elde ettiler…
Kamyonlara steri 45-50 liralık orman emvali yükleyip kağıt üstünde neredeyse beş kuruş etmeyecek ürün artığını naklediyormuş gibi gösterenleri yetkililerin görmediğini mi sanıyorsunuz…
Hadi bir görmediler…
İki görmediler…
Onlarca, yüzlerce kamyonda yapılan aynı hata (!) görülmez mi?
Elbette görülür…
Bu işlerden haksız kazanç sadece seyreltme işini yapanlar mı kazandı?
Elbette hayır…
Sakarya ormanlarının kimleri zengin ettiğini araştırmak Çevre ve Orman Bakanlığı müfettişlerinin işidir…
Umarım Bakanlık en kısa zamanda, ormanın korunması gereken birer emanet olduğunun bilincindeki müfettişlerini Sakarya'ya gönderir ve katliamı durdurur…
…
Meclis üyelerinin şansı!
Büyükşehir Belediye Meclisi 11 Ağustos'ta tarihi bir hataya imza atmıştı…
Sapanca Mahmudiye'de, dere yatağında kaçak olarak inşa edilen Sırma Su fabrikasını ruhsatlandırmak için bu alanı imara açmıştı…
Oluşturulan büyük baskıyla Meclis'te kabul edilen 1/5000'lik imar planı her yönüyle yanlıştı…
1/25000'lik Sapanca Gölü Çevre Düzeni planının yapılaşmayı yasakladığı bir dere yatağında kaçak fabrikayı ruhsatlandırmak için yapılan imar düzenlemesiyle dere yatağı imara açılmıştı…
Askı süresi içinde imar planına 8 itiraz geldi…
İnşaat Mühendisleri Odası Sakarya Şubesi ve Mimarlar Odası Kocaeli Şubesi itirazların dışında, suç duyurusunda bulunacaklarını da bildirmişlerdi…
Bu itirazlar bugün Meclis'e gelecek…
Ve Meclis itirazlarla ilgili karar verecek…
Aslında itirazlar Meclis üyeleri ve de BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE MECLİSİ için büyük bir fırsat…
11 Ağustos'ta büyük bir yanlışın altına imza atan BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE MECLİSİ, bu fırsatı değerlendirip, itirazların gereğini yapabilir…
Belediye Meclis üyeleri, verecekleri kararla hem vicdanlarını rahatlatabilirler, hem de hukuk önünde hesap vermekten kurtulabilirler…
Sanırım hiçbir belediye meclis üyesi imar mevzuatına aykırı bir şekilde Meclis'ten geçirilen Sırma Su'yu kurtarma planı yüzünden yargı önünde hesap vermek