Sakarya'yı Bekleyen Tehlike Ne?
Türkiye'de hızlı bir değişim yaşanıyor…
Bu değişim sürecinde hükümetin İstanbul'a farklı bakışı bizi de derinden etkileyecek gibi görünüyor…
Hükümet İstanbul'u şu anki mevcut sınırlarıyla değil, Düzce'den Yunanistan sınırına kadar uzanan bir coğrafya içinde değerlendirdi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bu büyük bölgeyi planlama yetkisi verdi…
İBB aldığı bu yetkiyle kendi sınırları içindeki sanayi kuruluşlarını Sakarya'ya gönderme kararını aldı…
Bu kararını da ilan etti…
Şimdilik bu alanda yapılan çalışmalar seçim sonrasına sarkmış gibi görünüyor…
Anlaşılan o ki; seçim sonrası hızlı bir şekilde İstanbul'daki sanayi kuruluşları Sakarya'ya gönderilecek…
Sakarya'nın verimli topraklarının ne hale geleceği hiç düşünülmeden alınan bu karar Sakarya'nın bir Gebze, bir Dilovası olması tehlikesini içeriyor…
Bu tehlike 29 Mart 2009'da yapılacak yerel seçimleri bizler için daha da önemli kılıyor…
Sakaryalı 29 Mart'ta sandığa giderken, Sakarya'nın zenginliklerini İstanbullu sanayiciye peşkeş çekmeyecek yerel yöneticiler seçmek zorunda…
Bugün olduğu gibi önce kaçak fabrikaları inşa ettirip, sonra imar planlarını çıkartan yerel yöneticiler seçersek, bu şehrin geleceği çok karanlık olur…
Bu ifadelerimizden bizim sanayiye karşı olduğumuz anlaşılmasın…
Sakarya'da elbet yeni fabrikalarda kurulmalı gelecek dönemde…
Burada seçici olmak durumundayız…
Çevreye zarar vermeyen, özellikle tarıma dayalı sanayinin gelişimi Sakarya'nın geleceği açısından önemlidir…
Yerel yöneticiler bu bölgede refahın arttırılması için sadece sanayiye ihtiyaç olmadığının farkında olmalıdır…
İlimiz bir sağlık kenti, turizm kenti, eğitim kenti, tarım kenti olarak değerlendirilebilir…
Biz Sakaryalılar elindeki zenginliklerin değerini bilen, bu zenginlikleri kendi çıkarlarıyla değişmeyecek yöneticiler seçmeliyiz…
Bu hepimizin görevi…
…
Sakaryaspor nasıl kurtulur?
Dün spor servisimizin haber toplantısına katıldım…
Arkadaşlara Sakaryaspor'un durumunu sordum…
Hiç iç açıcı şeyler söylemediler…
Hiçbirinin keyfi yoktu…
Bir öneride bulundum…
"Sakaryaspor nasıl kurtulur?" başlığı altında bir çalışma yapmalarını; Sakaryaspor'la ilgili fikri olanlarla görüşmelerini ve bunları gazetede değerlendirerek Sakaryaspor yönetimine ışık tutmalarını istedim…
Belki bir masa etrafında toplanıp bu şekilde görüşleri alınması gereken kişilerin gazete sütunlarına yansıyan görüşlerinin faydalı olacağını düşünüyorum…
Arkadaşların çalışması bittiğinde ben de "Sakaryaspor nasıl kurtulur?" sorusuna cevap alan bir yazı yazacağım…
Umarım hepimizin çok sevdiği şehrin takımına bir katkı vermiş oluruz…
…
Bu zulmü durdurun artık!
Dün Rehberlik ve Araştırma Merkezi'ndeki keyfi idarenin belgelerini yayınladık…
16 yaşındaki otistik bir gence bir yıl önce verilen bir raporla, son verilen rapor arasında farkı ortaya koyduk…
Bu sadece bir örnek…
O raporların yüzlercesi var…
RAM yönetiminin keyfi bir şekilde eğitimden uzaklaştırdığı engelli çocukların, gençlerin anneleri dünkü haberden çok etkilenmişler…
Dün sabahtan itibaren yine birçok engelli annesinden, RAM'da yaşadıkları sıkıntıları dinledim…
O annelerin gözyaşlarının müsebbipleri nasıl rahat uyuyabiliyorlar, anlamıyorum…
Bu zulmü artık bilmeyen yok…
Vali biliyor…
Milletvekilleri biliyor…
Milli Eğitim Müdürü biliyor…
Ve hiçbiri hiçbir şey yapmayarak, bu zulme ortak oluyorlar…
Beyler, o anneleri ağlatmayın…
O engelli çocuklarına verdikleri hizmetle, gösterdikleri sabırla cenneti garantileyen annelerin ahını almayın…
Oradaki sorunu bitirin…
Ne olur…