GÖNÜL BAHÇESİ
Bizler Kimiz? Ne istiyoruz? Niçin Yaşıyoruz? Nereden Geldik Nereye Gidiyoruz...
Gönlümüzden Sevgiyi, Başkalarına karşı saygı ve edebi, Ailemizden bizi, Ana ve babadan Çocuğu kopartacak kadar bizlere birileri hergün birşeyler enjekte etmekte. Usul Usul, Yavaş yavaş, anlamadan istemeden birilerinin istediği gibi ouyoruz..
Bizler Kimiz;
Kuranı Kerimde Yüced Mevla C.C Buyuruyorki; " Siz insanlar içinde (seçilmiş) çıkarılmış en hayırlı bir ümmetsiniz. İyiliği emreder kötülükten vazgeçirmeye çalışırsınız. (çünkü) Allah' a inanıyorsunuz" fermanının sahipleri değilmiyiz?
Allah Resulu (S.A.V) " Orduya Yardım ediniz " dediğinde evinde etrafında nevarsa alıp getiren ve peygamberin" çoluğuna çocuğuna nasıl bakacaksın" diye sorduğunda "Onları Allah ve Resulune bıraktım" ya Habiballah diyen Hz. Ebubekirin yoldaşı değilmiyiz? Devlet reisi olduğu ahlde, sırtına su dolu tulumu yüklenerek halk içinde dolaşan ve bu duru oğlu soduğunda da;"kendimi biraz beğenir oldum,onu zelil etmek ve gururumu kırmak istiyorum" diye cevap veren Hz. Ömerin izinde değilmiyiz. Müslümanlar arasında kıtlığın bol olduğu dönemde kendisine Şam' dan Buğday,Zeytin yağı vs. yüklü bir kervan geldiği halde; o kervanı yükleriyle birlikte fakir fukaraya dağıtan Hz. Osmanın ardında değilmiyiz. Cebinde bulunan son dört akçesinin birini gece,birini gündüz, birini açıkça, diğerinide gizlice kimsesizlere veren ve Allah Resulünün" Niye böyle yaptın?" sorusuna " Belki bunların birisi kabul olur diye öyle yaptım" diyen Hz. Ali' nin yanında değilmiyiz.? Ve yine bizler..! Ey Müslüman Türk Milleti! Malazgirt Ovalarında Allah Allah Sedalarıyla At koşturan Anadolu Kapılarını Müslüman Türklere açan Alparslanın, Misafir kaldığı evde Gece sabahla kadar ayakta durup," Biz Kuar'an-ı Kerimin olduğu odada ayaklarımızı uzatıp yatmaktan Haya duyarız" diyen Osman Gazilerin Torunu değilmiyiz... Resulun Müjdesine nail olabilmek için;" Ya İstanbul beni alacak; Ya da ben istanbul'u diyerek Küfrün kaynağına darbe vuran, Çağ açıp çağ kapatan Fatihlerin, Dünya yı müslümanlardan başkasına dar gören Yavuzların, Karalar Hakanı,Denizler Sultanı Kanunilerin Nesli değilmiyiz? İstanbulda okumaya başladığı ezanı Çaldıran ovalarında bitiren, Tunadan aldığı abdestin namazını Afrika çöllerinde kılan, Kahramanlar neslinden değilmiyiz? Çanakkalede, Sakaryada, Dumlupınarda,Can veren Şehitler torunu, Ya istiklal Ya ölüm Diyen Komutanın bize bıraktığı bu cennet vatanın ebedi bekçileri, Dualarımızda " Yarab! bizleri Ezansız,Bayraksız,Vatansız Bırakma " diye söyleyen bizler değilmiyiz..... Evet biziz.
Şimdi Kendimize soralım; Ne oldu bize? Kim Kırdı dallarımızı? Kim kopardı bizden evladımızı, Anamızı babamızı? Hangi Şuur ile savunabilir bu vatanımızı.? Artık uyanma zamanı gelmedimi? Ne zaman atacağız üzerimizdeki karahummaları,dert bulutlarını,dünya meşakkatlerini? ne zaman gerçek bir sevgile seveceğiz birbirimizi?
Eğer biz atmaz isek birileri kat kat yüklemekte. Biz uyanmaz isek birileri devamlı sesini yükselterek ninnisini söylemekte... Eğer sahip çıkmaz isek Vatan elden gitmekte...
Artık zamanı geldi.. Hepimizin gönül bahçesinde; İçinde iman,sevgi,kardeşlik,vatan aşıkıyla dolu GÜLLER açması dileğiyle...