Gavura Allerji
GAVURA ALLERJİ
Çok değil sanıyordum ama epey olmuş 25 30 seneyi aşmış.
Rahmetli Babaannemi ( Ayşe Kaymaz ) çok fazla kızdırdığımda bana nasıl bağırdığını hatırlıyorum.
""Seni Moskof gavuru seniiiii .""
3 seneyi geçti 95 yaşında vefaat etti kendisi.
Ozamanlar hiç bir anlam veremezdim bu Moskof gavuru da ne demek? diye bile düşünmezdim. Sadece bana çok kızıldığında duyduğum bir azar çeşidiydi bu....
Bunun anlamını sonradan çok iyi öğrendiğim yer ise yıllar sonra Erzurumda askerlik yaptığım birliğin hudutları içinde bulunan Aziziye tabyaları oldu.
Nedense artık Nene hatun dan bahsedildiğinde aklıma ;babaannem , babaannemden bahsedildiğinde de , Nene Hatun gelir oldu.
Nene hatun un mezarı da aziziye tabyalarının bulunduğu bölgededir..Moskof gavuru Osmanlı vatandaşı ermeni çetelerinin yardımıyla o tabyaları ele geçirmek gibi bir gaflete düşmüş o tarihte. (9 Kasım 1877). Sabah ezanı sonrası bunu duyan Erzurum halkı , dadaşlar Nene hatun gibilerle birlikte kısa sürede tabyalara gitmiş ve Moskof ların çoğunu öldürmüş ve kaçanları da epey bi kovalamış....İşte Erzurum halkı böyle bir halk. Elbette ki belki 93 harbi öyle kısaca anlatılıp bitecek bir şey değil. Erzurumun Ruslardan ve ermeni çetecilerden çektiklerini , Nene hatun 'un sokaklarda tabyaları geri almak için akan insan seline , önce ki gece yaralı olarak eve gelmiş ve henüz şehit olmuş olan ağabeyinin tüfeğini alarak , biri memede üç bebesini Allaha emanet edip katıldığını kaç moskof öldürdüğünü uzun uzun burada anlatmayalım.
Evet askerliğimden söz açılmışken ; askerliğe ilk başladığım yerde Edirne Uzunköprü de Meriç kıyısında bir sınır bölüğü idi. Yunanistan topraklarınıda ilk kez orada uzaktan gördüm. Hayatım da Ordunun , askerin alarmda olmasının nasıl zor bir iş olduğunu da orada tattım. 1996 Kardak kayalıkları krizi sırasında....
Komşu Yunan yine gavurluk etmişti de o günlerde......
Bizde günlerce Meriç e çok yakın bölgede nöbetleri artırmış gece gündüz eğitimle her an kolordu komnutanımızın alarm denetlemesine hazır olmak için uykuyu dinlenmeyi falan bırakmıştık....O günlerde sivil olanlar ......yok yahu yine biraz didişmeden sonra her şey normale döner savaş çıkmaz demiştir....... belki ama iş ordunun içinden hiç öyle görünmüyordu...
Yani nasıl diyeyim ilginç bir duygu karşıda meriç nehri , ötesi Yunanistan ha daldık dalacaz yada oradan gelmeye cüret etseler biz onları tepeleyecez gibi ilginç bir psikoloji.....Sık ve iri gövdeli ağaçlardan oluşan ormalıklar var Meriç in yunanistan tarafında.Korkularındandır sanırım. Adamlar bizi tank la topla girecek olurlarsa diye araç giremeyecek kadar sık ve iri ormanla kaplamış nehir kıyısını. Ancak piyade askeri girer girse heralde kimbilir.......
İlginç gelmiyormu sizlere eskiden bizim gavur dendiğinde anladığmız bir şey vardı......
Bizim insanımıza geçmişte eziyet etmiş , canına , namusuna , vatanına kastetmiş biri varsa oda gavurdu....
Bu kelime giderek unutulacak gibi görünüyor.....
Fransız gavurundan az mı çekmiştik peki,,,, Ya italyan....
Baldırı çıplak ingiliz gavuru etmediğini bıraktımı...
Ya Amerika, Bunlar en garibi. İliğimizi kemiğimizi sömürdüklerini gizleme ve bizi müttefikimiz diyerek kerizleme işlerini bi türlü çözemiyor uyuyoruz. Saddam ülkesinin başındayken elimizi kolumuzu sallaya sallaya girdiğimiz Kuzey Irağa şimdi müttefikmiz varken askerimizi şehit eden terör örgütüne opresyon için girmek ölüm. Eskisi kadar kolay giremiyoruz. Girersekte hemen çıkıyoruz.. Bu arada müttefikimiz Amerika teröristi korumuş olmuyormu.
Peki sormak lazım askerimize saldırıp Kuzet Irak ta Amerikanın kanatları altına kaçıp saklanan dağdaki teröristler ,güvenlik sorunu nedeniyle hayvan bile otlatamadığı için işsiz aç kalmış Kürt insanına mı? Amerikan gavurunamı hizmet etmekte. Kimi zeka yoksunlarına , terör örgütünü anti emperyalist , solcu , olarak görenlere ayrıca sormak lazım : Terör örgütü burnunun dibindeki asıl emperyalist , halk düşmanı , işgalci güç Amerika ile değilde neden tarihsel kardeşi Mehmetçikle savaşıyor?
Eskiden Kürt te yoktu doğu insanı vardı.
"Doğunun insanı saf , temiz yürekli ve mert olur" dendiği zamanları bende genç sayılacak yaşta olmama rağmen hatırlıyorum. Şimdi herşey herkes kirlendimi?
Nene Hatun da doğu insanı değilmiydi.....?
Bu Amerikalıların aklının yanında diğer tüm gavurların aklı halt etmiş...
Moskof gavuru vardı yunan gavuru vardı ama ermeni , rum gavuru yoktu çünkü ermeni ve rum vatandaşlarımız da vardı ve onlar gavur değil bizdendi. Öyle kabul etmiştik. Onlarda öyle kabul etmişti..
Koskoca bi Amerikan filosunu 6. filoyu hemde işgale bile değil müttefikçe niyetlerle geldiği halde istanbuldan kovalamıştı ağabeylerimiz. Onları ellerinde Ayyıldızlı bayraklarla yaptılar bu kovalama işini.
Şimdi sayısız değişik flamalarla kaldırım taşı sökmekle , molotof atmakla , sapanla ,misketle , meşgul kimi Amerikan marka kotlu gençler.
Bu işte bi gavurluk var gibi......
Biz bu gavurlarla mücadeleyi bırakalı epey oldu aslında....Yeni değil bunlar...
Yerli malı haftlarımız vardı , o zamanlar gavurların mallarını tüketmek iyi bi şey değildir diye öğretilirdi çocuklara. Hayatbilgisi , Sosyal bilgiler...., kurtuluş savaşı öyle öğretildiki bizlere gelecekte bilinçli bir anti emperyalist olmanın temellerini bir çok insanımız aslında ilk okul sıralarında alırdı...
Şimdi hiç bir şey öğretilmediği için bu işler öğretilmeyenler listesi içinde en alt sıralarda zaten...
Önceleri Kot pantolon giymek eleştirilir di. Sonra yabancı markalı kot giyenleri eleştirir özenti derdik. Şimdi böyle şeyleri eleştirenleri can sıkıcı ve geri kafalı buluyoruz... Hem yerli olan da pek bir şey kalmadı....
Yemek ve Buluşma için en meşhur yerleri arasında şu yirmi santim çapında köfteli ekmek (Hamburger) satan hızlı yiyecek (fastfood) yerlerinde buluşur olduk..... Eh sonuçta gavurun köftesi daha tatlı geliyor demekki.....
Bu tür yerle okadar kalabalıkki şeytan diyor al eline bi tencere nohutlu pilav git bu şu dünyaca ünlü gavur köftecilerinin önünde pilav börgııır diye bağıra bağıra sat. Zabıta falan gelip kovalarsa da hiç değilse kimin kimi? neyden? koruduğunu öğrenmiş olur şahit olanlar.
Yok canım yanlış anlamayın köftecinin piyasasını korumak değil mesele...... Piyasa serbest hem. Hemde çok serbest..! Hiç olurmu amaç gavurun köftecisini korumak değil bu sadece seyyar pilav yasssak.....! Ama sonuç?
Gerçi pilavı da ithal prinçten yapmamak lazım bu işi yaparken.....
Ne kadar komik değilmi küreselleşmiş dünya işte......
Kimbilir bu günün koşullarında en vatansever eylem budur belkide...Hemde kovalanana kadar üç beş kuruş kazanma şansı da cabası...
Sonuç olarak ; Gavura allerjimiz korkunç şekilde nötralize edilmiş durumda. Hatta daha ötesi hep beraber bir gavurlaşma yarışı içindeyiz...
Allerji deyince elbette bu iyi bir şey değil tıbben tedavi edilmesi gereken bir olay ama ,"toplum olarak bizi motive eden ortak allerjilerimizin yerine artık birbirimize karşı olan allerjiler geçiyor...."
İşte en çok dikkat edilmesi gereken tehlikeli allerjide bu.
Anadolu insanı içten içe bir birine karşı korkunç bir allerji duyma süreci yaşıyor....
Gelin biz yine eskisi gibi şu gavurlara karşı birleşelim desen artık kimse anlamıyacak....
Ne kadar kötü bir şey değilmi gavurlaşmak....
#