Bugün ki yazımı henüz yazmaya başlamıştım ki; telefonum çaldı. Arayan İstanbul’dan bir gazeteci arkadaşım.
Hoş beşten sonra “Bu gün hangi konuyu yazdıysan sil, sana önemli bir tüyo vereceğim “dedi. Merak ettim, “hayrola, nedir? diye sordum
Ankara’dan ayağının tozuyla gelmiş. Orada üst düzey parti yöneticileri ile görüşmüş. Verdiği bilgi enteresan : MHP ve CHP, AK Parti’yi bitirmek için birlikte hareket edeceklermiş. Seçimlerde AK Parti tek başına iktidar çoğunluğunu sağlayamazsa, CHP ve MHP koalisyon kuracaklarmış.
Her iki parti yöneticileri şimdiden bu planın alt yapısını oluşturulmaya başlamışlar ve taşra teşkilatlarına “ortak hareket edin” talimatları bile gitmiş.
***
Geçtiğimiz belediye seçimlerinde, CHP ve MHP’nin güçlü ve zayıf oldukları yerlerde bir birlerine destek olduğunu görmüştük. Epey de başarılı oldular. Bu iş birliği Adana’da MHP’nin, Antalya’da CHP’nin seçim kazanmasını sağladı.
Geçmişte de bu tür ittifakları çok gördük. Ama, siyaset matematik değildir. Her zaman iki kere iki dört etmez.
CHP ve MHP tabanı böyle bir ittifaka, yada olası bir koalisyona sıcak bakar mı, bilinmez.
Bana göre CHP ve MHP’nin ortak hareket etme ihtimali çok zayıf. Bu iki partinin tabanı böyle bir işbirliğini kabullenemez. Bu tür birliktelik, yarardan çok zarar verir.
Ayrıca, bırakın CHP ve MHP’yi, Meclis içindeki ve dışındaki bütün partiler bir araya da gelse, AK Partiyi, dolayısıyla Tayyip Erdoğan’ı bitirmek öyle kolay görünmüyor.
Önümüzdeki seçimler çok şeye gebe.
***
Her ne kadar, Dünyayı etkileyen ekonomik krizin ülkemizi teğet geçtiği iddia ediliyorsa da, işsizlik ve hayat pahalılığı giderek artıyor. Türkiye’deki bu iç açıcı olmayan tablo, AK Parti’yi de sarsıyor.
Başbakan, seçim ekonomisi uygulamayacağız diyor. Fakat, AK Parti’nin önümüzdeki seçimlerde halk desteğini arkasına alarak yeniden tek başına iktidar olması için, dar gelirli vatandaşları rahatlatıcı adımlar atması şart.
Başbakan Erdoğan’ın demokrasi mücadelesi verirken, halkı da ihmal etmemesi gerekir. Bu tür demokrasi mücadelelerinde başarılı olunması için, hükümetlerin halk desteğini yeterince arkasına alarak ellerini güçlendirmesi gerekir.
Çünkü, vatandaşın birinci gündeminde ekmek var, aş var, iş var..
***
CHP ve MHP işbirliğine gelecek olursak: Bana göre asıl olan halkla ittifak kurmak, halkın gönlünde taht kurmaktır. Bu konuda, muhalefetten öte gidemeyen, iktidar yüzü göremeyen her iki partinin karnesi de zayıf. Dolayısı ile, CHP ve MHP birlikteliğinden, Türkiye’de istikrarın devamını sağlayacak bir iktidar çıkmaz gibi görünüyor.
Bakalım bu gizli işbirliği önümüzdeki seçimleri nasıl etkileyecek? Hep birlikte göreceğiz.
Bunu telefonla bir arkadaşınız da öğrenmiş olmanız çok şeyden uzak olduğunuzu gösteriyor.
Bu çok doğal değilmi?
Milli güçlerin olağan üstü durumlarda birlikte hareket etmeleri çok normaldir. Böyle varsayımlardan , keşke olsa lardan çok söz ediliyor ama birlikte hareket gibi bir karar yok. Bu olsa olsa Hükümeti yıkmaya teşebbüsle tutuklanan komutanlara yöneltilen uydurma suçlar gibi bir şey olabilir.
Hadi Ordu mensupları hükümeti yıkamaz yada böyle bir şeye teşebüsü abestir. Ama muhalefet partileride kendilerine göre plan yapamazlarmı?
Bu ülkede 50 60 senedir iktidar yüzü görmemiş partiler siyasi anlayışlar 50 60 senedir iktidarda olanların işbirliği yaptığı emperyalist ülkelerle işbiliği yapmadıkları için İktidar yüzü görmemiştir. Çünkü Türkiye bağımsız değildir. Emperyalizme bağımlıdır.İktidarlarda bağımsız değildir.""Yazdıklarınız keşke gerçek olsa."" Ama ben geçen Cumhurbaşkanlığı seçimindeki yanlış tavırlarından dolayı MHP nin AKP ile koalisyon kuracağından endişeliyim.
martos
25.02.2010 / 09:50:24
o gazeteci taraf mı yeni şafakmı zaman mı vakit mi starmı
merakımdan soruyorum sayın yazar
yoksa şu trt nin önceden haber alan marifetli habercilerimi
BAHADIR DEMİR
25.02.2010 / 12:32:32
metin bey bence akp kendini bitirdi sizde buna kılıf arıyoprsunuz. ekonomik krize gelince insanımız namerde muhtaç olmamak için yastık altındaki 6 milyar dolarlık yatırmını piyasaya sürdü birkimlerini sattı anlayacagınız umarım bu ülke için hayırlısı neyse o olur ayrıca kayhan beyin sölediğinede katılıyorum bir konu hariç MHP kendi parti tüzüğünde ne varsa onu uyguluyor baş örtüsü ve cumhurbaşkanlığı örneklerinde olduğu gibi saygılarımla.
Ahi Naci İşsever
25.02.2010 / 15:23:16
Taraklı'mız, "hem nalına hem de mıhına" vuran bu lehçeye yabancı değildir. Okur okur da, "sen nerenin havasını çalıyorsun?" diye soruverir de! Daha harbî ve tercuman aratmayan bir desen kullansanız derim. A.Naci
mustafa serin
26.02.2010 / 11:43:15
Yazar olamak başka, gazeteci olmak başka, kalemini kiraya verip başkalarının adamı olmak başka.Naci abi "edebiyatçı bir yazar, meseleyi edebi bir dille anlatıvermiş bunun üstüne söz söylemek yazarın kendi bileceği iş.Demokrasi mücadelesini tarafını tuttuğun adamlara göre değerlendirirsen yazar değil yazarcık olursun. Oysa toplumda yazar ve bilim adamları o toplumun projöktörü gibidirler onlar önden gider toplum arkadan.Geçmişte gerek CHP ile gerek MHP ile problemin olabilir... siz yazarlara düşen objektif olmaktır. Yoksa taraf tutmak çok kolay.Şunu unutma sizin yazınızı hem MHP liler okuyor hem CHP liler. Köşene yazık etme....herkesi kucakla, herkesin hakkını teslim et. Bir de bakarsın bu gün hararetle svunduklarını yarın ağzına bile alamazsın.Naci abi gereken uyarıyı yapmış inşallah yararlanırsın...
Metin GİRGİN
26.02.2010 / 12:31:18
Ne yiğidi öldürelim, nede hakkını vermemezlik edelim. Bu yazımda herkese hak ettiği kadar payı verdiğime inanıyorum. Menfaat için onun bunun bozaranlığını yapacak karaktere sahip biri değilim. Herkese mavi boncuk dağıtacak biri hiç değilim. AK Parti hükümetinin ekonomik politikasını eleştirdim. Muhalefetin karnesini ben değil, zaten millet sandıkta veriyor. Bu hoşunuza gitmiyorsa, benim yapabilkeceğim bir şey yok. Atalarımız ne güzel demiş: "Görmek istemeyenden daha kör, duymak istemeyenden daha sağır biri olamaz." diye..
mstafa serin
26.02.2010 / 14:09:05
Bak yine anlamamışsın veya anlamak istememişssin sen bilirsin.Eğer Erbakan post modern darbeyle indirilmeseydi şu an mevcut siyasi kadrolar hiç olmayacaktı. Milletin sandıkta cezalndırdığı her iki muhalefet ise Cumhuriyetle beraber yaştalar.İşte gerçek yazar olsan bunları yani Türk siyasi tarihini iyi araştırırsın.Gazete köşelerindeki yandaş yazarların yazdığını harmanlayıp yazmazsın." Alametleriyle görmek her göze mahsus değildir. Basiret ister izan ister.Anlamadınızsa okuyucuya ne."...Hak dediğimiz mübarek şeyin sahibi kim olursa olsun ona verilmesi gerekir. Düşmanına hakkını vermeyen haksızın ta kendisidir.Böyle değilde hep kendine, yakınına ulufe dağıtır gibi hak dağıtanın doğruluğundan şüphelenirim.Mesele bundan ibaret yoksa yazarı ve yazıyı okumazsın olur biter. Hani rahmetli Özal beğenmiyorsan kanal değiştir demişti ya ...
Nesrin KURU
26.02.2010 / 22:39:40
karşı düşüncede yazan yazarlara bu kadar yüklenilmiyor nedenini anlamış değilim.
Ziya Karahoca
28.02.2010 / 11:43:34
Bereket ki yazar, "siyâset" yapmıyor. Zaten Cenabı Hak Taraklıyı boş tutmaz. Ziya.
İsmai Zaman
28.02.2010 / 13:49:33
Ana muhalefet ve yavru muhalefet Metin Bey'in köşe yazısının altında toplanmış. Metin Bey'i tarafgir olmakla suçlayanlar bu sitede Erol Avşar'a, Servet Yıldırım'a da aynı eleştirileri yapmanızı beklemek yanlış olur herhalde. Taraf olmak değil hangi tarakta olduğunun önemli. Taraf olurkende başka taraftarlara da saygı göstermek şandandır. Görünenin ardındaki görünmeyen gerçeği göremeyenler taraf olsa ne olur. Yerel secimlerde CHP ve MHP nin ittifakını göremeyen göz neden bakar anlamam. Genel secimlerde bu olacak mı göreceğiz ama olmaması içinde hiç bir sebep görülmemekte. Vatanın istikbalini kendi istikballerini ardına koyanların bu ükeye verdikleri/vercekleri bellidir. 28 Şubat sürecici mihnandarlığını yapmış olanlar, demokrasiden, evrenselliğin getirdiği insanlıktan nasibini almayanlar sizin borozanınız beyninize hapsettiğiniz ideolojileriniz için ötüyor. "Hem nalına, hem mıhına" çakılmış zihinler bir adım ötesine geçemiyor.
A.Haluk Pektaş
1.03.2010 / 10:20:23
Yazıyı ve yorumcuları okudum.Herkes haklı.Zaten herkesin haklılığı olduğu konumlarda cidal daha fazla.Herkes haklı da tamamen mi haklı değil tabii.Ama herkes kendisinin haklılık noktasından bakarak savunmada ve hatta hücumda kalıyor.Siyaset işte bulaştınmı kavga başlar.Bu nedenle sevmem siyasi yazıları.Dengeyi bulmak zor.Topluma sunulan yazılarda tarafının sözcüsü gibi algılanması kolay.Tek çare tarafsız olmak... Zamanı gelince partili olunsa bile partici ! olmamak.İnsanı ve ülkeni severek ortada durmak.Belki müsekkin ilaç bu..
ufuk şen
3.03.2010 / 12:56:12
Sayın yazar yazılarınızı takip ediyorum. İyi yazarlar vardır, kötü yazarlar vardır. Kötü yazarlar; okuyucusuna doğruyu yanlış, yanlışı doğru gibi gösterirler. Ve okuyucularına bunun sonucunda ağır faturalar çıkartırlar. Ama iyi yazarların okuyucusundan istediği bir tek şey vardır o da "alındı belgesi"! Malum medyadaki gibi her siyasinin ağzından çıkan lafın başını sonunu kırpıp işlerine gelenleri almalarına karşı, sizin o başı ve sonu da yazılarınıza eklemeniz alındı belgesini hak ediyor.
erdinc
6.03.2010 / 13:56:28
yazının başlığını okuyunca AKP Yİ BİTİRME PLANI puntalarıyla..hemen savcıları goreve davet etmek istedim.ama baktımki akp yi siyasi iki parti bitirecekmiş.o zaman savcida yetmez anayasa değişmeli diye düşündüm ve bu iki siyasi partiye derhal cıkarılacak yasalarla hadleri bildirilmeli.bunlar kimmişki akp yi bitirecekler.tabii SAYIN yazar doğru soyluyor bunlarda yetmez...fakir halka ulasmalı ekonomik olarak..komur pirinç bulgur vs yardımları..diimi bunlar unutlmamalı..YARDAKCI MEDYA VE ONUN TARAF LI YAZARLARI DAHA COK KOLLANMALI..ASLINDA GENELDEN YERELE İNİLMELİ.KOLLAMA VE KAYIRMA KONUSUNDA..BOYLE KIYIDA KOSEDE KALMIŞ PADİŞAHIM COOK YAŞA DİYE AVAZ AVAZ SESİNİ DUYURMAYA CALIŞAN SAYIN YAZARLARINDA ÇIĞLIDA İŞİTİLMELİ..DİMİİ SAYIN YAZAR..
Metin GİRGİN
Şehir ve İnsan
