Deprem Kimlere Yarar
Değerli dostlarım,
Hakkın ve haklının hâkim olmadığı toplumlarda deprem bazı kesimler için çok büyük bir yıkımdır. Bu yıkımdan kimileri büyük zarar görürken bazıları içinde bulunmaz fırsat olarak algılanacaktır. Bunlar sadece hapishanedekiler için değil; sokakta kalanlar, işsiz kalıp iş bulamayanlar yarı aç yarı tok yaşayanlar için bulunmaz bir fırsattır. Çünkü yıllardır kaçma hayalleri kuran mahkûmlar için duvarlar yıkılmış ve özgürlüğün ilk adımını korkusuzca atma zamanı gelmiştir. Artık geri dönüşü olmayacak ve her istediğini Sansürsüz uygulayabilecek bir fırsat doğmuştur. Sadece mahkûmlar mı sevinir depremlere. Çoğunluğun mutluluğu olmayan toplumlarda işi bozuk olan her kesim hoşlanır. İşlerini menfaat üzerinde yürütenlerden, Mühendisler plandan, müteahhitler çimentodan, işçiler zamandan çalmaya başlar. Çalanların ve yalanların sayısı eğer toplumun çoğunluğuna sirayet etmiş ise felaketleri bekleyin. Çünkü yalan ve menfaat üzerine kurulan bütün sistemler yıkılmaya mahkûmdur. Çünkü haklının gücü hâkim olmadığı için, güçlülerin güçleri sürekli değil sürelidir. Kısacası hakkın rızasını ve halkın teveccühünü kazanamayan bütün düzenler mutlaka tahribata uğrayacaktır. Tabiî ki bu yıkımdan en çok memnun olacak kişiler o toplumda işsiz kalanlar, sokaklarda yatanlar, aldıkları maaşlarla geçinemeyenler ve değişik suçlardan hapishaneleri dolduranlar olacaktır.
Değerli dostlar,
İbretli gözlerle depremle yıkılan ülkelerde olup bitenleri ibretle izlememiz gerekir. Yıllarca biriktirilen mallar nasıl da saçılıvermiş meydanlara. Herkes can derdine düşmüş malını, çoluğunu ve çocuğunu unutmuş, sadece canının derdine düşmüş dua ediyor insanlar. Asıl ibretlik olay ise yıllardır sömürülmüş aç bırakılmış, ezilmiş ve batsın bu dünya diyenlerin sayısı azımsanmayacak derecede çoğalmış, sonunda da felaket gelmiş çatmış, yani sınırlar kalkmış, duvarlar yıkılmış ise birilerine gün doğmuş demektir. Evet, işte gördüğümüz manzaralar insanların birbirine en muhtaç olduğu bir dönemde insanlığın çoğu birbirinden kaçıyor ve dükkânları yağma ediyorsa tekrar tekrar düşünmemiz gerekmez mi? İntikam alırcasına saldırıyorlar. Her şey bozulmuş. Emniyet güçleri dağılmış. Mahkemeler kalkmış. Hapishaneler boşalmış. Adamlar bayram yapıyor. Haydi, bakalım yakalayın hırsızı, yakalasanız bile çıkarabileceğiniz mahkemeniz var mı? Mahkeme nereye sevk edecek? Evet, yoksula ve suçluya Gündoğmuş sanki. Haiti de olan depremin sonuçlarını hepimiz gördük. Tüm yoksul bırakılan ülkelerde sonucun aynı olacağı aşikârdır.
Peki değerli dostlarım,
Olayı bir başka açıdan değerlendirelim. Hakkın hâkim olduğu, haklının da memnun olduğu bir ülkede aynı deprem olsaydı nasıl bir sonuç olabilirdi dersiniz. Orda sadece gerçek suçlular hapishanelerdedirler. Emeğin hakkı tam olarak verilen yerde, adaletin de en güzel uygulandığı ülkelerde, yani her kesim hakkına ve yaşamına razı edildiği yerlerde olabilecek bir depremde kimse kimsenin malına canına saldırmayacaktır. Çünkü adalet üzerine kurulan bir yerde insanlar insanlıktan çıkmayacak ve yine insan olarak kalacaktır. Bunun aksi yoksul ve sefil bırakılanlar depremleri birer kurtuluş vesilesi sayacak ve intikam alacaktır.
Sonuç olarak diyebiliriz ki, mal belirli ellerde toplanır ve belirli kişilerin saltanat sürmelerine imkân verecek bir sistem oluşturulmuş ise, çoğunluğun da sefalet içinde yaşatılmalarına göz yumularak ve görmezlikten gelinerek ilgilenilmezse felaketlerin başlamasının yolu açılmış demektir. İşte böylece yoksula, suçluya, işsize gün doğar. Hiç kimse yığdığı mallarını koruyabilecek bir imkâna sahip olamaz. Kurtarıcılar bile kendini kurtarmaya gelir oralara. Şayet malın esiri olunmasaydı, her kesim hakkını alıp ve mutlu bir yaşam sergilenseydi, Zenginin malında kimsenin gözü olmazdı. Paylaşımda adalet, hukukta adalet, çalıştıranda adalet olsaydı, kimse kimsenin malına saldırmaz ve kendi benliğiyle, vicdanıyla baş başa kalır, hem kendini hem de başkalarını koruma mücadelesi verirdi. Haksızlıkların içinde yaşayan insanlar intikam duygusuyla beslendikleri için, tabiî ki depremler ve doğal afetler onlar için bayram olacaktır. Tüm insanlığın bayramı olabilmesi için de önce doymayan gözümüzü doyuracağız, sonra da paylaşımı hakça yapacağız. O zaman çevrendekiler intikam peşinde olmayacak ve fırsat gözetmeyecek diyor hepinize sağlıklı ve mutlu bir yaşam diliyorum.