Deniz Baykal “YALAN” diyemedi!
Türkiye, son bir haftadır Deniz Baykal ve Nesrin Baytok arasında geçtiği iddia edilen “seks kaseti” görüntüleri ile çalkalanıyor.
Duyunca inanamadım, şaşırdım kaldım. Bu şaşkınlıkla internete girdim, ancak Baykal’ın CHP’li vekille uygunsuz görüntülerine rastlayamadım.
Meğer bu çirkin görüntüler, internette 15 dakika kaldıktan sonra Başbakan Erdoğan’ın talimatıyla çıkartılmış. Kuşkusuz Başbakanın görüntülerin hemen kaldırılmasına yönelik talimatı takdir edilmesi gereken bir davranıştır.
Bir insanın özel hayatının gizli kameralar yoluyla ifşa edildiği böylesine çirkin bir tavrı şiddetle kınıyorum. Ancak, ne var ki; lider konumundaki isimlerin de böyle bir duruma düşmemeleri gerekir.
***
Deniz Baykal’ı pek çok konuda suçlamak mümkündür. Halktan kopuk denir, kavgacı denir. Onunla CHP hep muhalefet denir. Denir de denir…
Ama, 40 yıldır siyasetin içinde olan Baykal’ın dürüstlüğüne kimse laf edemez. Fakat, ortaya çıkan tablo çok farklı. Liderler özel hayatlarıyla da örnek teşkil etmesi gereken kişilerdir.
***
Eski özel kalem müdürü, şimdinin Milletvekili Nesrin Baytok’la uygunsuz görüntülerin yer aldığı iddia edilen kasetin yayınlanmasından sonra, Baykal 4 gün boyunca evine kapandı. Hiç konuşmadı, cevap vermedi. Sonra düzenlediği basın toplantısıyla istifa etti. Onun gibi duayen bir siyasetçinin politika yaşamını bu şekilde noktalaması üzüntü vericidir.
Baykal’ın istifası kadar, “Böyle bir komplo iktidar gücü olmadan yapılamaz” şeklindeki sözleri de şaşırtıcıdır.
Oysa günümüzde bir yere kamera koymak için iktidar gücüne gerek yoktur. Bu işi küçük bir çocuk bile yapabilir. Dolayısıyla Baykal’ın AK Parti’ye yüklenmesi, inandırıcılıktan uzak tuhaf bir davranıştır.
Ayrıca düşmanı uzakta değil, yakında aramak lazım. Üzüntülü olduğu için, pek de sağlıklı düşünemeyen Baykal’ın bu çıkışını anlayışla karşılamak lazım.
Kendimize soralım: "O kaseti AK Parti neden servis eder? Bunda çıkarı ne olur?" Daha önce çok yazdım; “Baykal CHP’nin başında olduğu sürece AK Parti hep iktidar, Erdoğan hep Başbakan” dedim. Yani, Baykal'ın CHP'nin başında kalması, AK Parti'nin işine gelir. İşte bu yüzden, Başbakanın yerinde ben olsam, Baykal’a gider, geri dönmesi için ikna ederdim.
***
Herkesin dikkatini çekmiştir, Baykal şu ana kadar kasetle ortaya çıkan ilişki iddialarını yalanlamadı. “Böyle bir şey yok” diyemedi.
Aynı şekilde Nesrin Baytok’ta böyle bir şeyin olmadığını kesin bir dille söyleyemedi.
O kaseti ben izlemedim, ama izleyen meslektaşlarımın verdiği bilgiye göre; görüntülerdeki kişi kesinlikle Baykal’mış.
“Aksi olsa istifa söz konusu olabilir miydi? Baykal ortalığı birbirine katardı.” Dokuz ayrı kelimeden oluşan bu sözleri son günlerde herkes yüksek sesle telaffuz ediyor.
Yine birkaç gündür Baykal geri döner mi? Şeklindeki soru da sıkça dile getiriliyor. Bana göre; Baykal’ın kasetle ilgili iddiaları çürütecek bir kanıt ortaya koyamaması halinde geri dönmesi mümkün değildir.
Ayrıca, hükümet de bu kamera görüntülerini hazırlayanların bulunması için gayret göstermeli, bu işi bir an önce aydınlatmalıdır.
#