Gizli işgal kuvvetleri
Gizli işgal kuvvetleri Artık bir takım şeyleri izzah ederken emperyalizm , küresel güçler , emperyal güçler , vs. gibi kavramları gevelemek bana sıkıntı veriyor. Bu kelimelerin hem bazıları yabancı hemde gerçeği yeterince anlatamıyor.
Mesela küre deyince insanların aklına üzerine gülümseyen bir yüz çizilmiş top bile geliyor olabilir. Yada emperyal deyince akıllarına belki bir tencere markası da geliyor olabilir.
Bundan sonra bunların topunun birden... adını gizli işgal kuvvetleri ilan ediyorum. Herkesi de böyle tanımlamaya davet ediyorum. İşin küre tarafını açıklamaya yerli değil işgalci olmalarını söylemek yeter.
Ortada rengarenk kıyafetler ,üniformalar , etekler giymiş tüfekleri omuzlarında dolaşan yabancı askerler olmadığına göre de bu gizli bir işgal .
Nasıl bir Kuvvet oldukları merakı olanlarda kalkıp 16 Mayıs da Kocaeli kitap fuarındaki Banu Avar ' ın konferansı gibi bir konferansa katılır görür. Konferans devam ederken sayın Banu Avar ın konuşmasının yarattığı heyacandan korkan gizli işgalciler onu durdurmak için elektrik şartellerini indirecek kadar kuvvetlidir mesela. Tabii enerji yani elektriksel kuvvet olmayınca mikrofondan da ses çıkmıyor. Şarteli indirip koskoca fuarı 30 dakikadan fazla karanlıkta bırakacak ve kimseden de özür dilemeyecek kadar kuvvettir gizli işgal kuvvetleri .
Gizli işgal kuvvetleri her yerde vardır. Tuvalete bile isterse sizden sonra girip idrar örneğinizi (bu kibarcası) alıp inceleme yapabilirler. Ayrıca hele bir de yatak odanızda bilgisayarınız var ise onun kamerasından eşinizle mi yoksa bir başkasıylamı berabersiniz bunada bakabilirler..hemde bilgisayarınız kapalıyken bile .. internette , telefonunuzla , kendi adınızla yaptığınız her şeyi ama her şeyi bir gün ahret sorgusu gibi önünüze koymak üzere depolayabilirler. Her şeyi gören bir gözleri , herşeyi bilen bir kollektif zekaları vardır. Tanrı nın özelliklerini taklit eder gibi heryerde lerdir.
O yüzden işgal helen başarılı gidiyor. Çok mu paranoyakça geldi o halde gülün geçin aşağı paragrafa....
Ülkemizde VHS ve BETA video kasetlerinin piyasaya çıkışının üzerinden epey zaman geçti. İlk çıktığı dönemler biraz hali vakti yerinde olanların evlerin de ve birahanelerde video cihazları olur insanlar topluca izlerdi. Evlerde kadınlar Ümit Besen ' in ıslak mendil gibi filmlerini izler topluca ağlaşırlardı. Birahanelerde ise durum farklıydı. bu farklılığa sonraları skandal kaset modası eklendi. Türkiye de ilk skandal kasedi çıkanlardan biri ise Ajda idi mesela.
Şimdi devir değişti artık kasetleri değil , internette videoları çıkıyor kimilerinin. Gamze nin çıkıyor o bitiyor Gülben in ki çıkıyor. Şimdi siz organize işler yapan bir adam olsanız çalışacağınız sanatçılar yarın size kazık atamasın diye onların illaki bir çok foyalarını bulup şantajla elinizde tutmazmısınız? Evet ya bu yöntemlerle iplerini tutarlar yada çok ağır sözleşmeler imzalatırlar heralde. Yukarıda adı geçen kişiler yüksek ihtimalle böyle birinin hesabına gelmeyen bir iş yapmış Sonuçta yaptıkları işin bedelini rezaletle ödemiş şimdiki hayatlarına devam etmektedirler.
Evet magazin hayatı böyle olurda bir ülkenin siyasi hayatı nasıl olur? Gizli işgal kuvvetlerinin emrindeki her siyasetçinin mutlaka ya bir yolsuzluk dosyası ya usulsüz bir işi yahut o da olmadı yanılıp bir şehvet hali ile yapabileceği hatanın videosu olabilir. Olmayadabilir. Gizli İşgal kuvvetleri olmayan şeyleri de üstün teknolojileri ile yaratabilir. Bu ülkenin siyaset hayatı magazinel hayattan daha düşük bir seviyede. İktidarı muhalefetiyle çoğu siyasetçi şantaj , baskı ve korku altında tutulmakta ve işler gizli işgal kuvvetlerinin istediği şekilde ilerletilmektedir.
Bu gün iktidardakilerin bile istendiğinde çekilecek bir sürü ipi vardır. Kimi bir hırsızlık konusundan , kimi karşı cins münasebetlerinin videolarından , kimi ise bazı orda burda sarfettikleri sözlerinden dolayı bunların karşısında boynu bükükler.
Bu gizli işgal kuvvetleri karşısında bir müşkülünden dolayı tabiri caiz ise gebe kalmış olanlara , boynu eğik olanlara çağrımız şu dur :
Kalk ayağa gerekeni yap. Gizli işgal kuvvetleri seni rezil mi edecek. Etsin. Sende rezil ol. Öldüreceklermi şerefinle Öl. Ama ülkene ihanet etmekten vazgeç.
Üzerinde gemicikler dolusu yükmü var? , deniz fenerinden yada feneri söndürdüğün başka bir yerden dolayı başın derde girecek diye mi korkuyorsun? korkma. Ne olacaksa olsun . Kendin mahvol ama Ülkeni kurtar.
Böyle yaparsanız belki günün birinde bu millet sizi anlayabilir.
Ha yüreğiniz yoksa ona göre konuşun. Dindarlığı kimseye bırakmıyorsunuz çok iyi bilirsiniz. Kul hakkı nın affı yoktur. Zina nın tamamen ıspatlı şahitli bile olsa dinen cezası kul hakkı yemekten daha hafiftir.
Son günlerde ki gelişmelerde ; ihanet te gelinen son noktaya dayanamayıpta sayın Baykal ' ın rezil olmak pahasına gizli işgal kuvvetlerinin organize işler bürosunun kendisinden istenilenleri yapmaması belki bu kez şantajlara boyun eymemesi üzerine geliştiyse ne mutlu ona.
Ama eğer böylesi bir şeyler söylendiği gibi gerçekten 8 yıldır size karşı kullanılıyorsa ne diyelim sayın Baykal. Şimdi olanlar 8 Yıl önce olup bitmiş olsa şimdi her şey unutulurdu sizinde süper star tarzında arada bir görünecek yüzünüz olurdu.
Şunu sizden öğrenmiştim alaycı değil samimiyetle söylüyorum sayın Baykal ;
Parasız siyaset olmaz ama çok para ile de siyaset olmaz , çok para siyaseti iğfal eder. demiştiniz.
Siyaseti iğfal eden başka şeylerinde olduğunu da üzülerek öğrenmiş olduk.
Şimdi ben haddim olmayarak bir ekleme yapayım izninizle derslerinize.
İyi siyasetçi eline , beline , diline hakim olan ve aynı zamanda Kefeninide yanında taşıyandır.
Lakin böyle eline , beline , diline hakim olan insanları yani Uğur mumcu gibileri , Eşref Bitlis paşa , Muammer Aksoy , Bahriye Üçok gibileri ve daha niceleri ni genel de Devrim ve demokrasi şehitleri olarak anıyoruz. Çünkü gizli işgal kuvvetleri bu insanlar için istediğinde çekebileceği , oynayabileceği bir tane bile ip bulamıyor.
Tek çekebildiği şey tetik yahut bomba pimi oluyor.
#