Tayyip'ten RTE'ye...
2000'li yıllar üçlü koalisyon hükümetinden umudunu kesen halkın yeni arayışlara yönelmesiyle başladı.
Birbirini tetikleyen siyasi ve ekonomik krizlerden bunalan halk için 28 Şubat mağduru(!) Recep Tayyip Erdoğan bir umut olarak gösterildi.
Okuduğu bir şiirle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'ndan olan Erdoğan cezaevinden çıktığında artık bir halk kahramanıydı.
O'nun adı Tayyip'ti.
Sokaktaki insan için Ne Recep Bey'di, ne de Sayın Erdoğan'dı.
Türkiye'nin kurtuluşu da Tayyip'teydi!..
2001 Ağustos'unda AKP kurulurken Tayyip'in ilk seçimde Başbakan olacağı belli gibiydi.
Koalisyonun büyük ortağı DSP'de yaratılan çatlak, Mesut Yılmaz'la Almanya eksenine giren ANAP'ın AB destekli iktidar hazırlığı ve MHP'nin koalisyonu bitirmesiyle Tayyib'in önü iyice açıldı.
3 Kasım'da AKP ilk seçimlere girerken Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan seçim yasaklısı ilan edildi.
Yine mağdurdu.
Yine Tayyip'ti.
3 Kasım seçimleri öncesinde Sakarya'ya geleceği gün biz de ‘Tayyip geliyor' diye manşet atmıştık…
Aslında Tayyip sadece Sakarya'ya gelmiyor, Türkiye'nin yönetimine geliyordu.
Mitinde halkla kurduğu diyalog çok iyiydi.
Halk kendinden gördü Tayyip'i…
Seçimde de oyları Tayyip aldı…
Tayyip Sakarya'dan 6, Türkiye'den 365 milletvekili çıkardı.
Ama kendisi Başbakan olamadı.
Yine mağdurdu…
Yine Tayyip'ti.
Deniz Baykal'ın verdiği destekle, seçimleri iptal edilen Siirt'ten milletvekili oldu…
Artık Başbakan'dı.
Muhtar bile olamaz denen Tayyip artık Başbakan koltuğundaydı.
Türkiye'yi 2003 Şubat'ından bu yana O yönetiyor…
Türkiye O'nun Başbakanlığında çok şey gördü.
Türkiye'nin devleri Telekom, Tüpraş, Petkim özelleşti.
Sermaye el değiştirdi.
Yeni bir burjuva sınıfı doğdu.
2007'de e-muhtıra verildi.
Yine mağdurdu.
Yine Tayyip'ti .
Bize ‘Müslüman cumhurbaşkanı seçtirmiyorlar' dedi.
Halk sandıkları patlattı.
Sakarya'dan 5 Türkiye'den 341 milletvekili çıkardı.
Artık Başbakan Tayyip değil, Recep Tayyip Erdoğan'dı.
Gazeteciler, generaller sorgusuz-sualsiz cezaevlerine tıkıldı.
E-muhtıra veren general devlet üstün şeref madalyası aldı.
Yurt gezilerine büyük bir koruma ordusuyla gidiyordu.
ABD Başkanları'nınki ne benzeyen koruma orduları kendisini, kendisine ‘Tayyip' diyerek destek veren halktan koruyordu.
Çok sevdiği adını markalaştırdı.
665 lira bastırdı.
RTE markasını aldı.
Tayyip olduğu dönemlerde kendisinden RTE diye bahseden gazetecilere kızan Erdoğan artık resmen RTE olmuştu.
Biz de Cumartesi günü Sakarya'ya gelirken ‘RTE geliyor' diye manşet attık.
Sakarya gezisi sırasında alınan koruma önlemleri, AKP'li belediye başkanlarına bile terör estiren korumalar Tayyip yerine RTE'nin geldiğini herkese bir daha gösterdi.
O artık mağdur değil mağrur…
O artık Tayyip değil RTE…
Türkiye'ye hayırlı olsun.
….
Öz yurdundaki garip Sakarya!
Başbakan Erdoğan 2002'den bu yana defalarca Sakarya'ya geldi.
Tüm açık hava toplantılarını izledim.
Sanırım kalabalığın en az olduğu miting buydu.
Bunda elbet sıcak ve ramazan büyük etkendi.
Mitinge katılım sayısı olarak 10 bin açıklansa da ben bu rakamın 8 bini geçmediğini düşünüyorum.
Kent Meydanı'nda 60 bin kişi bekleyen AKP'lilerin belki moralleri bozulmuştur ama o sıcak meydanda o kadar insanın, o kadar uzun süre bile bulunması AKP'liler adına sevindirici olması lazım.
8 yıldır Türkiye'yi idare eden bir Başbakan Erdoğan kürsüde.
Biz de dinliyoruz.
Defalarca geldiği Sakarya meydanında, artık iktidar olduğunu unutuyor…
Milli Görüş gömleğini giydiği günlerden ezberinde kalmış Necip Fazıl'ın Sakarya Türküsü'nden mısralar okuyor;
"Vicdan azabına eş, kayna kayna Sakarya.
Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya."
Başbakan AKP iktidarında öz yurdunda garip bırakılan Sakarya'yı anlatıyor sözlerinin devamında
‘Taraklı'ya hastane yaptık' diyor.
Taraklı'ya yapılan 50 yataklı hastane tam 10 yıl önce tamamlandı.
Ne yazık ki AKP iktidarı döneminde çürümeye terk edildi.
Halen ne olacağı belli değil.
4 Temmuz 2009'da AKP kongresinde de "Taraklı'ya hastane yaptık" demişti.
Biz de " Başbakan'ı kim kandırdı?" diye manşet atmıştık.
Aradan 1 yıl geçmiş.
Başbakan elindeki yanlış bilgilerle halkı kandırmaya devam ediyor.
Başbakan ‘Sakarya'ya sağlık yatırımı olarak 149 milyon TL harcadık' diyor.
Oysa kendi iktidarları döneminde Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın memleketi Erzurum'a sağlık yatırımı olarak 410 milyon TL harcandı.
Sadece bu örnek bile "Öz yurdunda garip olan, öz yurdunda parya olan Sakarya" ne yazık ki AKP iktidarından nasibini alamadığını gösteriyor.
Ben Cumartesi günü izlediğim Kent Meydanı'ndan "Öz yurdundaki garip Sakarya"nın referandumda ne diyeceğini pek anlamadım.
Sakarya'nın "evet " diyerek AKP'ye destek mi olacağını, yoksa "hayır" mı diyerek ders vereceğini 12 Eylül akşamı göreceğiz.
…
Not: Bazı okurlar Cumartesi günü yayınlanan yazımda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan neden RTE diye söz ettiğimi soruyorlar. Yazımın ilk bölümü bu konuya bir açıklama getiriyor. Ancak yine de belirteyim. RTE ile bir hakaret kastım yoktur. RTE, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından alınmış, adının markasıdır. RTE, Erdoğan tarafından talep edilmiş ve resmen kabul edilmiş bir markadır. S.M
Kent Meydanı'nda buluşalım!
Bu gece asrın felaketi olarak nitelediğimiz 17 Ağustos depre-minin 11'inci yıldönümünü yaşa-yacağız.
Depremde kaybettiklerimiz Kent Meydanı'nda düzenlenecek anma programıyla anılacak.
Kent Konseyi'nin öncülüğünde düzenlenen anma programı saat 23.30'da başlayacak 03.30'a kadar devam edecek.
Geçtiğimiz yıl depremin 10. yıl dönümünde Tatangalar güzel bir anma programı düzenlemişti.
Bu akşam ki programın da günün anlamına uygun güzel bir program olacağını düşünüyorum.
Deprem şehitlerimizi anmak isteyen ve kendisini depreme karşı duyarlı hisseden Sakaryalılar'ı Kent Meyda-nı'nda buluşmaya davet ediyorum.
#