'Hayır' oylarını kimler arttırıyor?
Ben referandumdan bir çok kişinin aksine evet ve hayır oylarının birbirine yakın çıkacağını düşünüyorum.
Hayır oyu kullanacağımı ve bunun nedenlerini daha önce açıkladım.
Ancak giderek ‘hayır' oyumdaki kararlılığım artıyor.
Bu arada kararsızların sayısı azalırken kararsızların ‘hayır'a doğru meylettiğini görüyorum.
Bunu ‘hayır' cephesinin çalışmaları sağlamıyor.
Çünkü CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu dışında ‘hayır' için çok ciddi bir çalışma sergileyen yok.
Ama ‘evet' cephesinin çalışmaları ‘hayır' oylarını arttırıyor.
Başbakan Erdoğan'ın miting meydanlarındaki gergin hali, TV stüdyolarındaki gazetecileri azarlayan tavırları hayır cephesine yarıyor.
Bakanların ve milletvekillerinin kendilerinden farklı düşünenleri aşağılar konuşmaları evet yerine hayır oylarını arttırıyor.
Yandaş medyanın canhıraş çabaları da ‘evet' değil ‘hayır'a yarıyor.
Her gün onlarca ‘evetçi' getiriyorlar önümüze örnek olsun diye.
Onlara bakınca insanın binlerce kez ‘hayır' diye bağırası geliyor.
Evet-hayır sohbetlerine bakıyorum.
Evetçiler inanılmaz hırçın.
Konuşurken seslerini yükseltiyorlar.
Bu konuları konuşmak bile çok zor.
Bir anda aba altından sopa göstermeye başlıyorlar.
Amaçları diğer tarafı ikna değil sindirmek.
Evetçilerin unutmaması gereken bir şey var.
Bugün sinerek ‘evet' diyenlerin sandıkta ‘hayır' deme ihtimalleri yüksek.
Özetle şunu söylüyorum:
12 Eylül'de sandıktan ‘hayır' çıkarsa hiç şaşırmayacağım ve bunu ‘evet' cephesinin başardığını düşüneceğim.
Gel de kıskanma
Kayseri'de 4 üniversite oldu.
2'si vakıf, ikisi devlet üniversitesi.
Cumartesi günü bir özel üniversitenin temel atma töreni vardı.
Hayırsever işadamı Nuh Naci Yazgan anısına Kayseri Yükseköğrenim ve Yardım Vakfı tarafından kurulan üniversitenin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün katılımıyla gerçekleşen temel atma törenini izlerken kıskandım.
Üniversitenin bazı fakültelerini bu vakıf yaptıracak, bir bölümünü de Kayserili hayırseverler üstlenmiş.
Biz Sakarya'da ikinci bir üniversite kurulsun diye kendimizi yırtıyoruz.
Dinleyen olmuyor.
Sakarya Üniversitesi'nin öğrenci sayısı 60 bine dayandı.
Bir devlet üniversitesi daha şart oldu.
Prof. Dr. Harun Taşkın bir teknoloji üniversitesi kurulması için girişimde bulunmuştu.
YÖK'teki ve AKP'deki dostları Taşkın'ı yalnız bıraktılar.
Oysa Taşkın'ın projesi gerçekten Sakarya için önemliydi.
Aslında halen fırsat kaçmış değil.
İkinci bir üniversite için bu şehir hep birlikte ayağa kalkabilir.
İkinci devlet üniversitesi.
Ardından vakıf üniversiteleri.
Gelin birlikte bir şeyler yapalım.
…
Görmeye gelecekler
Önümüzdeki Cumartesi günü CHP'nin Kent Meydanı'nda mitingi var.
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu Sakaryalılar'a hitap edecek.
‘Bazı CHP'lilerde meydan dolmazsa' endişesi var.
AKP'liler CHP'nin meydanı doldurmasının imkansız olduğunu söylüyorlar.
" Kent Meydanı'nı ancak Başbakan doldurur" diyorlar.
CHP'nin AKP gibi bir taşıma organizasyonunu becerebileceğini sanmıyorum.
İlçelerden partili taşıyacak bir örgüt yok CHP'de…
CHP mitinginde meydan dolmasa da Kılıçdaroğlu'nun önemli bir kalabalık toplayacağını düşünüyorum.
‘Yeni biri, bakalım ne söyleyecek, ne anlatacak' diye AKP'lisi, CHP'lisi, MHP'lisi meydana dolacak.
Böylece CHP Sakarya meydanında hiç görmediği kalabalığı görecek.
…
Üstün adaylığı garanti mi?
AKP Sakarya Milletvekili Ayhan Sefer Üstün CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce için "Yüreği yetiyorsa Sakarya'dan aday olsun" demiş.
Acaba "Ayhan Bey kendi adaylığını garantiledi mi?" diye düşündüm.
Adaylıkları liderlerinin iki dudağından çıkacak tek bir söze bağlı milletvekillerinin böylesine iddialı sözler etmesi çok doğru değil.
2002'de milletvekili olacağına kendisi bile inanmazken Genç Parti'nin kendisine hediye ettiği vekillik koltuğunda 8 sene geçiren Üstün'ün artık konuşmuş olmak için konuşmaktan vazgeçmesi gerekiyor.