Sakarya'nın ortak aklı var mı?
SATSO Başkanı Akgün Altuğ, Mobilya OSB'nin Dernekkırı'nda kurulmasından vazgeçmelerinin gerekçesini ortak aklın bir sonucu olarak yorumlamış.
Bu açıklama sonrası kendi kendime "Sakarya'nın ortak aklı var mı?" sorusunu sordum.
Ne yazık ki Sakarya'nın ortak aklı yok.
Sakarya'yı yönetenler, birkaç kişi bir araya geldiklerinde ortaya çıkan fikri ortak akıl olarak görüyorlar.
Katılımcı bir yönetim yok Sakarya'da.
Kent konseyleri göstermelik.
Sivil Toplum Örgütleri'nin hiçbir değeri yok.
2009 yerel seçimleri öncesinde Sivil Toplum Örgütleri yöneticileri olarak bir deklarasyon yayınlamıştık.
Adaylardan katılımcı yönetim sözü vermelerini istemiştik.
Seçim öncesi verilen sözler havada kaldı.
Bugün Sakarya'da neredeyse herkesin ortak talebi ulaşımda hafif raylı sisteme geçilmesi iken bu konuda hiçbir çalışma yapılmıyor.
Şehir içi ulaşım minibüs ve taksi dolmuşlara bırakılıyor.
Bugün Sakarya'da herkes kentin depreme hazırlanmasını istiyor.
Kılını kıpırdatan yok.
Kentin en önemli değeri Sakaryaspor, yönetimsiz, kayyum elinde…
Kafa yoran, Sakaryaspor'u düşünen yok.
Kırk yıllık uğraş sonrası kentin kazandığı eğitim ve araştırma hastanesi rektörlük planları yapan bir profesörün bencilliğiyle kapanma tehlikesi yaşıyor.
Kimse görmüyor.
Kentin imar planları, birkaç kişinin isteğine göre gelişigüzel değiştiriliyor.
AVM'ler kentin dört bir yanını sarıyor, zincir marketler ara sokaklara kadar giriyor.
Şehrin parası büyük ve çoğu zaman yabancı holdinglere akıyor.
Şehrin esnafı, şehrin tüccarı ölüme terk ediliyor.
İlimizin verimli toprakları kirli sanayiye peşkeş çekiliyor.
E-5 sağlı sollu çirkin ve de hızlı bir yapılaşma tehdidi ile karşı karşıya.
Uyaran, tepki gösteren, ses çıkartan yok.
Şehrin ortak aklı uyuyor.
Umarım ortak akıl bir gün uyanır da elden giden Sakarya'ya sahip çıkar.
…….
Büyük yanlıştan dönüldü
SATSO Başkanı Akgün Altuğ Mobilya İhtisas OSB'nin Dernekkırı'nda kurulmasından vazgeçildiğini söyledi.
Bence doğru ve yerinde bir karar.
Dernekkırı'nda Mobilya OSB kurulması konusunda kamuoyunda hiç tartışılmadan bir oldu bittiyle girişimde bulunulmuştu.
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'na yapılan başvuru sonrasında kamuoyu bu girişimden haberdar oldu.
Ziraat Odası Başkanı Hamdi Şenoğlu'nun yerinde çıkışları, bizim ısrarlı yayınlarımız ve en önemlisi bölge halkının tepkileri sonrasında geri adım atıldı.
SATSO Başkanı Akgün Altuğ oluşan bir ortak akıl sonucu Mobilya OSB için Ferizli ve Kaynarca alternatiflerini düşündüklerini söylemiş.
Keşke Altuğ bu ortak aklı Sanayi Bakanlığı'na başvurmadan önce düşünseydi.
….
Hocalara özel yemekhane
Sakarya Üniversitesi Tıp Fakültesi ile Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin ortak kullandığı Korucuk Hastanesi'ne özel bir yemekhane yapıldı.
Binada çok modern bir yemekhane olmasına rağmen Dekan Prof. Dr. Osman Nuri Dilek on binlerce lira harcayarak terasa yeni bir yemekhane yaptırdı.
Burada sadece hocalar yemek yiyecek.
Kendilerini ayrıcalıklı kişiler olarak gören hocalar, diğer doktorların giremediği bu bölümde yemeklerini yiyecekler.
Ben merak ediyorum;
Acaba bu yeni yemekhane için hastane projesinde tadilat yapılıp, inşaat ruhsatı alındı mı?
…
Kış soğuk geçmek…
Beyaz göçmen, Kanada'nın uçsuz bucaksız ormanlarında bir kulübe yapmış, kışa hazırlanıyordu. Bir gün odun keserken yanından bir Kızılderili geçti.
"Hey Kızılderili", diye seslendi, "Bu kış nasıl olacak?"
"Soğuk!" dedi Kızılderili ve yoluna devam etti.
Yerlilerin doğa bilgisine büyük güven duyan göçmen epey endişelendi ve her ihtimale karşı daha fazla odun kesti.
Akşam Kızılderili tekrar geçerken, "Hey arkadaş," diye bir kez daha seslendi. "Kış gerçekten çok mu soğuk geçecek?"
"Çok hem de çok soğuk," dedi Kızılderili ve yoluna devam etti.
Göçmen fena halde korkmuştu. Çılgınlar gibi odun kesip istifledi. Ertesi sabah Kızılderili seslendi:
"Bu kış, insan oğlunun hiç yaşamadığı kadar soğuk olmak!"
Bütün gece durmadan odun kesip bitkin düşen göçmen, "Nereden biliyorsun?" diye sordu.
Kızılderili cevap verdi:
"Eski bir Kızılderili sözü var. Beyaz adam çok odun kesmek, kış çok çok soğuk geçmek"
İnternetten