Sen Ne Dersin Usta
Ne garip değil mi? Hep başkaları için konuşan, akıl vermeye çalışan, işimize gelen doğruları savunan, hak ve hakikat tanımayan bir yapıya ne çabuk uyum sağladık. Hele birde menfaatimiz var ise neler neler üretiriz biz. Şeytanın bile aklına gelmez. Sanki kendi çiftliğimizin ağasıyız. Doğru nedir sizce? Doğru parçasından söz etmiyorum; doğru sözden söz etmeye çalışıyorum. Evet, anlamakta zorlandığım, doğru sözler için horlandığım bir çağı en acımasız bir biçimde yaşıyor ve tanık oluyorum. En acısı doğruluğu bir değer olarak kabul eden ama doğruların yanında değil menfaatlerinin esiri olmuş nefsine hoş gelenlerin doğrultusunda, ya da birilerinin güdümünde yapılan işler… Akıllara durgunluk veriyor... Arkasından el açıp dua edenler ne yüzle hakka el açıp yalvarabiliyorlar. Hangi duygularıyla hitap ediyorlar acaba. Geceleri yataklarında uykuları kaçmıyor ise, o zaman durumları daha da vahimdir diyorum. İnsan ahlaken taraf tutabilir ama hukuken asla taraf tutmamalıdır. İşte erdemli insan burada belli olur. Benim kalbim doğru diyebilen insan kusur işleyebilir ama yanlışa asla destek olamaz. Oluyor ise eğer onun kalbinde hastalık vardır. Eğer bu hak birde kul hakkıysa, işi daha da zor demektir.
Olup bitenler göz önünde. Hiçbir şey gizli değil artık. Onlarda biliyorlar aslında. Cesaretlerine hayranım(!). Bu kocaman yürekleriyle bu kocaman haksızlıkları rahat bir şekilde yapabiliyorlar ise onları kutlamak lazım(!) Yapılan yanlışları doğru bir biçimde uygulama cesaretini kendilerinde bulabiliyorlar ise… Ne demişler “minareyi çalan kılıfını hazırlarmış”.
Eskidende yapılırdı bunlar. Ama onlar bunlar değildi. Fazla doğruluktan, haktan, hakikatten söz etmeyenlerdi onlar. Onlara bir diyeceğim yok. Zaten onların kendi düşünceleri ve işleriydi. İnsana acı da vermiyordu. Ama bu gün yapılanlar, dün olup bitenleri eleştirenlerdi. Ne oldu? Demek ki, doğrular daha idrakimize yerleşmemiş. İdrak doğrularla şekillenseydi, doğrular için yaşardık. Gerekirse altımızdaki postları teperdik. “Haksızlıklar karşısında susanlar dilsiz şeytanlardır” (Hadis-i Şerif) Ya Haksızlıklara göz yumanlar ya da işleyenler! ?
Ben diyorum ki, idrak hasta, gönül yasta… Sen ne dersin bu işe usta…