İzzettin KÖMÜRCÜ
Dıngıldak Masa
Hz Mevlânâ
Yayın:
Güncelleme:
- Dünya zindan yeri biz mahpusuz; zindanı del kurtul.
- Ten bir gemi, dünya denizdir. Dünyayı tenine koyarsan, gemi batar. Ayaklarının altına al ki yüzüp gidesin.
- Kanaatten kimse ölmemiş, hırstan da kimse padişah olmamış.
- Bir mum, diğerini tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmez.
- Adalet nedir? Bir şeyi lâyık olduğu yere koymak. Zulüm nedir? Lâyık olmadığı yere koymak.
- Akıllıdan bir cefa gelse o cefa, cahillerin vefasından daha iyidir. Peygamber, “Akıllının düşmanlığı, cahilin sevgisinden yeğdir.”dedi.
- Ya üstün ol, ya üstünlüğü ara. Ya görüş sahibi ol yahut bir görüş sahibi ara.
- Aldatan aldanır.
- Dostları görmeye eli boş gitmek, değirmene buğdaysız gitmeye benzer. Cenâb-ı Hak bile mahşer günü, halka, “Kıyamet günü için armağanın nerede? Bize yapayalnız, azıksız âdeta sizi yarattığımız gibi geldiniz.! Kendinize gelin! Kıyamet günü için ne hediyeniz var ne getirdiniz?” buyurur.
- Peygamberimiz buyurdu ki: “Âhiret yolu için amelden daha vefalı bir arkadaş, bir yoldaş yoktur. Eğer amelin iyiyse orada sana dost olur; Kötüyse mezarda yılan kesilir, seni sokar.”
- Anneye şükretmemek Allah’a şükretmemektir. Onun hakkı şüphe yok ki Allah hakkı demektir.
- Babanın bir ağaca benzeyen bedeni, oğlunun iki gözünden geçen gizli bir yoldan su alır, onunla beslenir. Çocuklarının göz çeşmelerinden durmadan akıp gelen bu su ile babanın gönül ve hayat bahçeleri yeşerir, tazeleşir.
- Çocukla işim gücüm olunca, çocukların dilini kullanmam gerekir.
- Şu üç şey hakkında dudağını kıpırdatma: Zehâb (gidilen yol) ın, zeheb (servet) ın, bir de mezhebin. Çünkü bu üçünün de düşmanı çoktur. Düşman bildi mi, sana pusu kurar.
- Kuru duayı bırak! Ağaç mı istiyorsun, tohum ekmelisin, tohum!
- Öğretmen, Allah’ın vekilidir, emindir.
- Kadın, sadece sevgili değildir. Hakk’ın nûrudur. Sanki o mahluk (yaratılmış) değildir. Hâlik (doğurgan, yaratıcı) dır!
- Geçmiş, gitmiş şeye gam yeme. Fırsat, kaçırdın mı üzülüp yas tutma artık.
- Hediyeler, armağanlar, sunulan şeyler “Ben seninleyimi seni seviyorum” diye tanıklıktan ibarettir.
- Gerçek bir insan olmak için mal, mülk, mevki, yemek, içmek gibi şeylere gerektiğinden fazla düşme ki onların kölesi olmayasın.
- Sen “önce komşu gerek, sonra ev” de. Gönlün varsa yürü, bir gönül sahibi dost ara.
- Hürmet eden, hürmet görür.
- Peygamber bunu anlattı, dedi ki; “Kim kendisini bilirse, Rabbini de bilir.”
- Âlimin azığı ve sermayesi, kalemden meydana gelen eserlerdir.
- Aslanlar gibi avını kendin avla! Yabancıya da yüzsuyu dökme, akrabaya da.
- Sözün özü şu ki; Toplumla, insanlarla dost ol. Hattâ bir dost bulamazsan, heykel yapanlar gibi kendine taştan bir dost yarat, onu sev! Çünkü topluluk, yol kesenlerin bellerini kırar, onların mızraklarını körletir.
- Yoldaşına pek yüklenme, çok söz söyleme, onu pek övme. Çünkü bu, nihayet ayrılığa sebep olur.
- Yoksullara bağışta bulundun, zekât verdin, elinle bir hayır yaptın mı, bu iyilikler öbür dünyada ağaçlık, çayırlık, çimenlik olur.
- Her şeyi zıttı ile anla.
(Yukarıdaki bilgi, görüş ve düşünceler Mevlâna’dan düşüdüren sözler, Şaban Karaköse, Yakamoz Yayıncılık, Temmuz 2009 adlı kitaptan seçilmiştir.) #