Dr. Dursun Bostancı Sakarya'dan Sesleniyorum

Okullarda Kıyafet Serbestliği

Son zamanlarda Sakarya’da birçok okulda bulunma fırsatı edindim.

Giyim serbest olmuş.

Mevcut görüntüyü oldukça yadırgadım.

Ders zili çalıyor,teneffüse çıkılıyor,

Bahçedeki çocuklar,okulun çocukları mı yoksa dışarıdan gelenler mi belli değil.

Hatta,belki de okul kıyafeti giymediklerinden,

Sanki,okullarda var olması gereken disiplinden de uzaklar.

Okul bitip dışarı çıktıklarında da aynı şey devam ediyor.

**

Tek tip kıyafetler militarist bir görüntü veriyor diyenler olabilir.

Bir çok gelişmiş ülkede giyim serbestliği var,

“Bizim de artık yıllardır devam eden bu kafayı aşıp,

Çocuklarımızın giyimlerinin serbest bırakılmasına alışmamız lazım” denebilir.

Belki de ben biraz eski kafalıyım.

Ama okullarda giyim serbestliğinin çok da iyi olmadığı düşüncesindeyim.

**

Tek düze giyim olduğu zamanlar,

Okul idarelerinin:

“Bizim okul kıyafetimiz şu.”

“Bu kıyafetler de filanca yerde satılıyor,oradan alınacak” diye

Velileri yönlendirmeleri,

Bir şekilde illa oradan almaları için zorlamaları ne kadar yanlış oluyorduysa

Şimdi de öğrencilerin neredeyse mahalle kıyafetleriyle okula gelmeleri,

Sokakta oynadıktan sonra, okul saati geldiğinde çantalarını alıp,

Aynı kıyafetle okula gelmeleri bence bir o kadar yanlış oldu.

**

Sokakta bir çocuk gördüğümüzde kıyafetinden,

Hangi okulda okuduğunu neredeyse bilirdik.

Hatta okul saatinde,okula gitmemişse o kıyafetle dışarıda dolaşırlarsa tanınırlardı.

Okul kıyafetini giymek bence çocuklara bir vakar verirdi.

O kıyafete zarar verecek hareketlerde bulunmazlardı.

Yeni uygulamayı okullarda gördüm.

Düşündüm, beğenmedim.

**

Beğenmediğim,yadırgadığım olaylardan biri de;

Öğretmenlerle öğrenciler arasındaki diyalog.

Keratalar sanki öğretmeniyle değil asker arkadaşıyla konuşuyorlar gibi.

Başka şehirler aynı mı bilemem.

Ama eminim, televizyonlardaki okul dizilerinde ,

Batı ve Amerika hayranlığı ile ortaya konan öğrenci öğretmen davranışları,

Ve bu davranışların sığlığı,yozluğu çocuklarımızı olumsuz etkiliyor.

Bir de öğrenci ailelerinin öğretmenler üzerindeki sindirici etkileri eklenince,

Öğretmen de, asker arkadaşı muhabbetinin bir parçası oluveriyor.

**

Bizim,başka milletler tarafından özentiyle takip edilen geleneklerimiz,

Değer yargılarımız,kendimize has özelliklerimiz var.

Başkalarına özenti duyarak bunları unutmaya başladık.

Milli eğitimdeki başarısızlıkların sebeplerinden biri de bu olabilir mi?

Ben kendi düşüncelerimi yazdım.

Bunun değerlendirilmesi,ilmi verilere göre sonucunun çıkarılması,

Eskiyle yeninin mukayesesi sonucu ortaya çıkacak bilgiler ışığında,

Ne yapılması gerektiğinin hesabı kitabı Milli Eğitimin işi.