Dr. Dursun Bostancı
Sakarya'dan Sesleniyorum
İçimizdeki Genetiği Bozuklar
Son 20-30 yıldır yediklerimizi içtiklerimiz,
Kullandıklarımız,çevremiz ,soluduğumuz hava bile
Katkılı,kimyasallı..Hatta sahte.
Dedelerimiz tarlada ürettikleri mahsulden
Bir yıl sonrası için tohumluk ayırırlardı.
Şimdilerde alınan mahsulden tohum olmuyor.
Zira genetiği ile oynanmışlar,kısır.
Belki biraz fazla ürün veriyor ama,bir kere veriyor.
***
Bütün bunlar bizi de etkileyip,
Toplum olarak biraz bizim de mi genetiğimiz bozuldu?
Gençlerimiz yabancı aşığı,
Eğitimimiz ortada,
Televizyonlardaki diziler,filmler,
Milletimizin özünü ifade eden
Gelenek göreneklerimizin unutulmaya yüz tutması
Öz güvenimizin giderek kaybolması
Beni hep umutsuzluğa itmiştir.
***
Kızılay'da çalışırken,kan toplama ekiplerinde,
Kan bağışına gelen yüzlerce gençle muhabbet etme fırsatım olmuştu.
Bu konularla ilgili, onlara "zarf atıp"
Zarf attığımı da fark ettirmemeye çalışarak
Onları dinleyip,
Düşüncelerini öğrenmeye çalışmışımdır.
Hatta onlardan çok şey de öğrendiğimi itiraf etmeliyim.
***
Öğrendim ki;
Bizim gençlerimiz,
Yabancıya hayranlık duysa da,
Hatta onlar gibi giyinse,saçını başını, konuşmalarını benzetse,
İçlerindeki o cevher asla bozulmamış
Bozmaya da kimsenin gücü yetmeyecek kadar sağlam.
Ateist görünenlerimiz bile
Bir olayda ölümle burun buruna geldiğinde
Kelime-i şehadet getirirse ben şaşırmam.
Geleceğimiz emin ellerdedir.
Yeter ki biz yetişkinler kendi üzerimize düşeni yapalım.
Onlara içinden çıkılmayacak karmaşalı bir dünya bırakmayalım.
***
Son teröre karşı yapılan harekatta
Bazı çatlak seslerin çıkması beni asla şaşırtmadı.
Bizi yabancılara şikayet edenler,
Devletimizin altını oyanlar,
Toplumun inançlarıyla oynayanlar...
İşte asıl bunların genetiği bozuk.
Bildiğim bir şey varsa,
Bu bozukluk son yılların işi değil.
Onların genetiği yüzyıllardır bozuktu zaten.
Genetiği bozuk tohumlardan da
Düzgün ürün çıkmaz,
Başka türlüsü zaten beklenmez.
