Dr. Dursun Bostancı
Sakarya'dan Sesleniyorum
Bir Dünya Kenti Sapanca
Sapanca'nın yabancı yüzlerine hiç dikkat etmemiştim.
Bu hafta sonu şirin ilçemiz Sapanca'daydık.
Hani belediye çay bahçesinin yanında kayıkta balık ekmek var ya,
Orada biz de balık ekmek yiyelim dedik.
Göl balığı yapıyorlar,kılçıksız.
Üstelikte ucuza karın doyurmak mümkün.
***
Bu kez dikkatimi çekti.
Yani bakmakla kalmayıp gördüm.
Etrafta neredeyse bizden başka Türkçe konuşan yoktu.
Esnaf da öğrenmiş misafirlerin dilini.
İnsan kendini yabancı bir ülkede gibi hissediyor.
Çevrede on kişi varsa dokuzu yabancı.
***
Kimisi bunların ne işi var Sapanca'da diyor.
Kimi insanlar farklı görüşte.
Artık dünya şehirleri böyle,
Bundan sonra şehirlerimiz,hatta dünyanın diğer şehirleri de
Benzer olmak durumunda diyorlar.
Çok iyi hatırlarım;
Çocukluğumun geçtiği o küçük Anadolu kasabasında
Bir ecnebi geldiğinde bile yer yerinden oynardı.
***
Aklıma çok yıllar önce Almanya'ya giden gurbetçilerimiz geldi.
Aradan onlarca yıl geçti,çifte vatandaşlık aldılar,
Yaşadıkları devletin dilini öğrendiler.
Hatta bölgelerinde milletvekili bile olanlar oldu.,
Gel gelelim öyle bir enteresan durum ki,
Hala,orada yabancı,burada Almancılar.
***
Sapanca'da bulunan yabancılar,
Bizim Almancı'lardan farklı, buraya ekmek parası için gelmemişler,
Siteler,evler alıp para harcıyorlar.
Eğlence yerleri yabancılarla dolu.
Gördüğüm kadarıyla Türkçe öğrenmeye de pek niyetleri yok.
Sakarya'nın nüfusu geçenlerde 900 bin idi.
Şimdi bakın 990 bin yazıyor tabelada.Yani az kaldı bir milyona.
***
Artık yan komşumuz Arap,
Üst kattaki komşu başka bir yabancı olursa hiç şaşmayalım.
Belki şimdi değil ama çok uzak olmayan bir gelecekte bunlar gerçekleşecek.
Bir çok medeniyeti bağrında yeşerten Anadolu
Adına yaraşır şekilde kucağını açmaya devam ediyor.
Bu açılan kucağa gelenlerin,
Ülkemin bayrağına,yasalarına,kutsallarına saygı duydukları sürece
Başımızın üzerinde yerleri var diyelim.
