Dr. Dursun Bostancı
Sakarya'dan Sesleniyorum
Ergün Atalay'ın Konuşması
Son zamanlarda Ergün Atalay'ın bir konuşması değişik yorumlara sebep oldu.
Asgari ücret tespitinde konuşmasının bir bölümünü alıp
Sanki,Ergün Atalay, Türkiye'de kaos ortamı istiyormuş imajı yaratılmaya çalışılıyor.
Atalay kim? bir sendikacı,yani taraf.
Kimin tarafı: işçinin,emekçinin...
Asgari ücretle geçinmenin ne kadar zor olduğu ortada.
Sendikacılardan beklenen,
Hak aramada,yasal imkanlar ölçüsünde şartları sonuna kadar zorlamasıdır.
Bir sendikacı olarak yüksek sesle konuşması,
Hatta,birazcık tehditkar konuşması,
Bu bağlamda düşünülüp çok da yadırganmamalı.
Konu asgari ücret tesbiti iken,işi sulandırarak,
Bunu da ülkenin şu sıkıntılı günlerinde malzeme edilmesi asıl yadırganacak konudur.
***
Bu sendikacı önceki yıllarda ne yapmış,
Kaç kere ülkenin kaos ortamına sürüklenmesinde rol oynamış.
İşçi ve emekçiyi yeteri kadar savunabilmiş mi,
Görevini yaparken makamını koruma adına birilerine hoş görünme gayreti içinde olmuş mu,
İşverenin ağzıyla konuşup,emekçiyi satmış mı?
Esas bunları gözden kaçırmamak lazım.
***
Ergün Atalay'ı hiç tanımam.
Tanımam derken,hiç aynı ortamda olmadık,hiç muhabbetimiz olmadı.
Diyeceksiniz ki:
Madem tanımazsın nedir söyleyeceğin?
***
Bir insanı bilmek için illa onunla aynı ortamda olmak,
Hatta yakın olmak gerekmez.
O'nun,
Sivil toplum kuruluşunda çalışmalarını,
Ve sorumluluğunu yerine getirmede harcadığı gayretleri takip ediyorum.
Ülkesini seven,emekçinin sıkıntısını bilen,
Yılların verdiği tecrübe ile çözüm aramada şartları düzeltme adına,
Yasal imkanların sınırlarını zorlamada çabalayan biri olarak bilirim.
Bu bildiklerim de bana yeter.
Ve de Atalay'a destek vermek için kafidir.
***
Sözümüzü kimler duyar bilmem.
Ama Sakarya'da mütevazi bir gazetenin köşe yazarı olarak,
Sayın Atalay'ın sözlerini malzeme yapanlara;
Bir kaşık suda fırtına koparmayın,
Emekçinin alacağı asgari ücret tespitinde,
İşi farklı mecralara çekip,
Suyu bulandırmanın hiç kimseye faydası olmaz diyorum.
