Dr. Dursun Bostancı Sakarya'dan Sesleniyorum

SAKARYA'NIN DOKTORLARI OLARAK ÇUVALLADIK

26 Temmuz pazar günü Sakarya Tabip odasının seçimleri vardı.
500 den fazla üyesi olan oda iki yıllığına yöneticilerini seçtiler.
Yıllar önceki oda seçimlerini hatırlıyorum.
Seçimlere iki veya üç liste halinde girilir,
Oda seçimlerine doktorlar büyük ilgi gösterirler,
Kongrelerde eski yönetime hesap sorarlardı.
Yönetime talip meslektaşlar da,
Nezaket ve deontoloji çerçevesinde mücadele ederlerdi.
Buradan geçmiş dönemlerde emeği geçen,
Bütün meslektaşlarımı da saygıyla anıyorum.
****
Nedendir bilinmez,
Özellikle Anadolu'da
Yıllar içinde Tabip Odaları pasif hale gelirken,
Doktorlar da, seslerini duyurabilecekleri meslek kuruluşlarını
Tabiri caiz olursa "kaale almamaya" başladılar.
Ama İstanbul, Ankara gibi büyük şehirlerde
Eski söylemle,özellikle "solcu" arkadaşlar
Aktif ve inatla çalışmalarına hiç ara vermediler.
Dolayısıyla üç büyük şehri alan grup, 
Merkez Konseyi seçimlerinde,
Türk Tabipler Birliği yönetiminde de söz sahibidirler.
Bu nedenle de,
Yıllardır bir çok doktorun;
Neden,nasıl sorularına cevap aramak yerine
"Tabipler Birliği tüm doktorları temsil etmiyor"
Söylemleri hep sürüp gitmiştir.
****
Gelelim Sakarya'daki seçimlere,
500 den fazla üyesi olan bir odada seçimlere iştirak edenlerin sayısını söyleyeyim mi?
68 ( yazı ile ALTMIŞSEKİZ)
****
Bir sivil toplum kuruluşuna,sahip çıkılmadığında,
Yönetimdeki meslektaşlara omuz verilmediğinde,
"Temsil edilmiyorum,"
"Oda şimdiye kadar ne yaptı",
"Bana ne faydası var"
"Aidat toplamaktan başka iş yapılmıyor"
Diye kimse laf etmemeli.
Bu soruların sorulma yeri seçimin bir gün öncesi yapılan
Kongrelerdir.
Kongrede yönetime hesap sorarsın,
Yaptıklarını, yapmadıklarını eleştirir
Divan başkanından kayıtlara geçmesini,
Hatta ibra etmeyip yasal olarak sorgulanmalarını bile sağlarsın.
Bunları yapmayıp, hatta aday bile olmayıp dışarıdan gazel okuyunca,
Öz eleştiri yapmak adına
O zaman esas soruyu sorma zamanı gelir.
Bu soru,
"Sivil kuruluşum için ben ne yaptım" olmalı değil mi!!!
****
Bir iki cümle de
Araştırma hastanesinde görev yapan akademisyen doktorlara:
Oda üyesi akademisyen doktorlar,
Sizler ağabeysiniz,hocasınız.
Kendi meslek örgütünüzü sahipsiz bırakmanın
Vebali olduğunu bir kez daha hatırlatıyorum.
****
Gökhan Gedikli ve arkadaşlarını kutlamak lazım.
Onlar da liste hazırlamasalar,belki seçim bile olamayacak,
500 den fazla üyesi olan bir oda seçimlerine bu 68 kişi katılmasaydı
Cenaze ortada kalacaktı.
Sağolsunlar cenazeyi kaldırdılar!!
*****
Elini taşın altına koyan,
Her şeye rağmen odaya sahip çıkan,
Yoğun mesleki çalışmanın yanında bir de bu sorumluluğu alan
Yedi kahraman doktor,
Mesleğinde son demlerini geçirmekte olan bir ağabeyiniz olarak
Size teşekkür ediyorum.Gözlerinizden öpüyorum.
Buradan isimlerinizi de tek tek yazmayı
Bir görev addediyorum.
Dr.GÖKHAN GEDİKLİ
Dr.SERDAR DEĞİRMENCİ
Dr.NEVİN ÖZÇELİK
Dr.İ.FIRAT ZENGİN
Dr.MEHMET İLBAS
Dr.RAMAZAN BAŞSOY
Dr.ALPER ASLAN
İki yıl bu kardeşlerimiz odalarına sahip çıkacaklar.
Bir sonraki seçime yaşar mıyız yaşamaz mıyız Allah bilir.
Ama,gördüğüm kadarıyla,
Türkiye'deki en uzun eğitimi alan doktorların,
Bu realiteye rağmen,
Sosyal,demokratik hayatın olmazsa olmazı diyebileceğimiz
Meslek mensuplarının birlikteliğini,kuvvetini oluşturan
Kendi kuruluşlarına sahip çıktıkları günleri görmemiz
Yakın gelecekte,
Çok ümit verici olmasa da
Çözülmesi gereken problemlerin mevcudiyeti bilincinin oluşmasında ise,
Ümit az belki ama imkansız değil.
Ama bu yıl Sakarya'daki doktorlar olarak çuvalladık.