Acılarımız Hafifledi
Acılarımız hafifledi,
Öyle pek üzülemiyoruz hastalığımıza,
Biri ölünce yakınımız,
Üzülemiyoruz eskisi gibi.
Sizin orada,
Turp gibi insanlar,
Ölüyor her gün düzinelerce,
İhtiyarlar, şikâyet etmeden
Mızmızlanmadan bacaklarının ağrısına,
Torunlarını doyasıya koklayamadan nineler,
Kayboluveriyorlar peş peşe.
Gepegenç adamlar,
Cesur ve çalışkan…
Ne iş kazası ne kanser,
Diri kolları tarlada,
Güçlü omuzları fabrikada,
Verimli, üretken…
Kaynıyorlar bir kazanda.
İnci dişli, hilal kaşlı,
Fidan boylu, al yanaklı kızlar,
Gergefe işleyemeden gönüllerini,
Gelin olma hayallerini,
Sarınıyorlar nakışsız bir kefene.
Sonra anneler, doğururken değil,
Emzirirken ayrılıyor yavrularından,
Çocuklar hummalı öksürüğe yakalanmadan
Yanıyor yumuk yumuk elleri,
Işıldayan gözleri,
Süte doyamadan soluk,
Kıvrık dudaklar.
Dünya şimdi merak içinde:
Hangi aşıları eksikmiş onların?
Çocuk felci ya vitamin…
Acılarımız hafifledi artık,
Küçük çivileri söktü
Yüreğimize çakılan koca mıh,
Öyle üzülecek halimiz kalmadı kendimize,
Haberiniz her dakika taze,
Her dakika yumruk,
Her dakika sıklet.