Erol AFŞAR Erol Afşar

Eğitimde Yeni Dönem Başlıyor

Türkiye'de binlerce, İlimiz genelinde 141 eğitim kurumu, 2009-2010 eğitim öğretim yılının ikinci yarısına asaleten atanmış müdürleri ile başlıyor.
Nihayet, eğitim iş kolu sendikalarının pek itiraz etmediği(!) bir yönetmelik yürürlüğe girdi ve 7 yıldır koskoca milli eğitim organizasyonunu vekalet cennetine çeviren uygulama, birkaç istisna dışında sona erdi.
İlimizdeki yönetici atama sürecini başarıyla yönetip, münhal kurumları tamamen duyuruya çıkaran sayın valimize, il milli eğitim müdürümüze, yardımcılarına ve üç gün olağanüstü bir çaba ile atama işleminin zamanında yapılmasını sağlayan atama bürosu şefi ve çalışanlarına, bütün eğitimciler adına teşekkür ediyorum.
Kavgasız/gürültüsüz, kayırmasız/torpilsiz, sadece sınav ve bazı kıstaslara endeksli ek-2 puanlarının toplamının yarıştığı, dolayısıyla siyasetin ve siyasetin gölgesinde büyüyen sendikanın müdahil olmadığı/olamadığı bir yönetici atama sürecini özlemiştik.
Gerçi, özellikle Arifiye Kaymakamlığı, yönetici atama sürecinin son haftasına sıkıştırdığı torpilli ödül listesiyle, birilerine ekstra puanlar kazandırmakla pişmiş aşa su kattı ama onu da Yüce Allah'a havale edip sineye çektik.
Valimiz Sayın Hüseyin Atak'ın programından sonra sendikamızda misafir ettiğimiz yaklaşık 30 kurum müdürüne, başkan vasfımla hitap etme şansım oldu.
Hem kamuoyu ile hem de orada olamayan arkadaşlarımızla paylaşabilme adına, o konuşmayı özetlemek istiyorum;
"Düne kadar, yani 8-9 yıl öncesine kadar, kurum idarecilikleri hiç cazip değildi.
Münhal kurumlara idareci olmaları konusunda arkadaşlarımıza yalvardığımız zamanları yaşadık.
Sonra, bir şeyler değişti, talep arttı, hatta eğitimciler kurumlarına idareci olabilmek için birbiriyle yarışır hale geldi.
Ben, yaşadıklarımın tecrübesi ışığında bu değişimi iki sebebe bağlıyorum;
Bir, öğretmenlik mesleğinin yapılabilir olmaktan çıkması…
Gerçekten de, zaten ekonomik ve sosyal haysiyeti ayaklar altına alınan öğretmenin, sınıfında hiçbir hükmü şahsiyeti olmayan korkuluk durumuna düşürülmesi, disiplin kurullarının işletilmemesi, sözde eğitim adına şımartılmış öğrenciler ve öğrenci velilerinin işimize ve sınıflarımıza kadar müdahalesi mesleği zorlaştırdı.
Eski veya yeni ama özellikle bu iktidar döneminde malum usullerle başınıza idareci kesilenlerin büyük bir kısmı da, bu olumsuzluklara çanak tuttular, seslerini çıkarmadılar, sizi savunmadılar, sizi kaderinize terk ettiler.
Dolayısıyla çalışanların moral ve motivasyonu bozuldu, huzurunuz kaçtı.
Çoğunuz bu ortamdan kaçışın yegane yolunun idareci olmaktan geçtiği hükmüne vardınız.
İşte kaçışın birinci sebebi budur.
İkincisi, mevcut iktidar döneminde yapılan torpilli, kayırmacı, usulsüz atama ve görevlendirmelerin kurumların işleyişinde yarattığı ve yaşattığı olumsuzlukları görünce, amiyane tabiri ile ‘benim neyim eksik' duygusuna kapıldınız. Amiyane tabiri ile üç koyun teslim edilmeyeceklerin başınıza idareci yapılmasını hazmedemediniz haklı olarak.
Bunun yanında malum usullerle atananların, kendilerini oraya getirenlere diyet ödeme adına yaptıkları da etkili odu. Siyasi görüşünüz sebebiyle ezildiniz, sendikal tercihiniz sebebiyle baskı gördünüz.
Şimdi hepiniz müdürsünüz…
Sizden ricam hatta başkanınız sıfatıyla emrim; Bütün bu yaşadıklarınızdan ders almanız ve yaşadıklarınızın size kazandırdığı tecrübe ile siyasi görüş ve sendikal tercihlere takılmadan, personelinizi sadece ve sadece yaptığı işe göre değerlendirerek, hiç birini kayırmadan, ayırmadan onlara adaletle hükmetmenizdir.
Ezildiniz kabul, horlandınız kabul… pek çok yanlış ve haksız uygulamalara maruz kaldınız…
Ama bütün bunlar size, birilerinden intikam alma hakkını vermez.
Aksine, damdan düşenin halinden damdan düşer anlar meselinde ki gibi, bizzat yaşayarak öğrendiğiniz haksızlıkları başkalarına yaşatmamayı öğrenmiş olmalıyız.
Bizim, bize bu talihsizlikleri yaşatanlardan farkımız olmalı.
Yani sevgili arkadaşlar, sizden rica ediyorum; Neden öğretmenlik mesleğinden soğuduğunuzu, neden idareci olmayı tercih ettiğinizi ve bütün bu sebepleri bir an bile aklınızdan çıkarmayın ki emrinizdekiler de aynı duygu erozyonunu yaşamasınlar."
Özetle bunları söyledik yeni müdürlerimize…
Sizlerle de paylaştık ki yarın bizden kaynaklı en küçük bir sıkıntı yaşadığınız zaman, çalacağınız bir kapının ve bir hak arama makamının olduğunu bilesiniz diye…
Bu süreç bizi gerçekten heyecanlandırdı.
Arkası da gelecek, yarın müdür baş yardımcıları, ardından müdür yardımcıları atanacak, sonra yer değiştirme ile münhal müdürlüklerin ilanı ve nihayetinde rotasyon ile bütün boşluklar kapatılacak.
Bütün bu sürecin ilimiz ve ülkemiz eğitim organizasyonuna çok önemli katkıları olacağı inancıyla, bunda emeği geçenlere tekrar teşekkür ediyorum.