Ne yazık ki Büyüdüm
Bir zamanlar dünyaya gülen gözlerle bakardım.
Her şey bir oyundu.
Akşam olunca biter, sabah yine başlardı.
İnsanlara hep güvenirdim.
Art niyet ve kötülük yoktu benim dünyamda.
Nedensiz sever ve güvenirdim.
Çocuktum daha hem de küçücük bir çocuk...
Bulduğum bir tahta parçası
Bazen bir taş benim oyuncağım olurdu…
Bu kadar küçüktü mutluluk sebeplerim
Çocukça bir kalbim vardı her şeyden önce.
Üzüntülerim iki damla gözyaşı
Ve anlıktı sadece.
Oyunlarımdı benim dünyam.
Çocuktum, mutluydum...
Masum gözlerle bakıyordum hayata.
Bazen saf
Bazen anlamsızca
Ama çocukça…
Büyük elbiseleri, ayakkabıları giymeye çalışırdım.
Büyük olmak, büyümek isterdim.
Bilmezdim ki büyümek demek
Çocukluğa özlem duymakmış.
Büyümek demek,
Dünya yükünü sırtlanmakmış.
Artık o elbiseleri, ayakkabıları giyebiliyorum
Ama hiç biri o zamanki gibi yakışmıyor işte.
Çocuk masumiyetiyle ne de güzel oturmuştu aslında bedenime.
Şimdi giydiğim her şeyi kirletiyor benliğim.
Büyüdük, büyüyoruz.
Şimdi;
Kirlenmiş bakışlarım,
Kaybolmuş masumluğum
Ve yitirilmiş çocukluğum var elimde!
Küçük şeylerle yetinip mutlu olamıyorum artık.
Nedensiz seven ve güvenen kalbim de yok.
Düşüncelerin ardı var artık..
Acabalarım ve keşkelerim var.
Pişmanlıklarım var birikmiş.
Büyüyorum… Büyüdükçe uzaklaşıyorum.
İyi ki büyüdüm diyemeyeceğim için,
Ne yazık ki ‘büyüdüm’ diyorum…
Ne yazık ki çocuk değilim
Ve ne yazık ki masum değilim…
Keşke hep çocuk kalabilseydik...
Bazen hayat;
‘Önüm arkam sobe ‘ deyince
Bitebilecek kadar kısa;
Bir iki üç dört deyince
Yeniden başlayabilecek kadar basit olabilseydi…
Ya siz? Siz de çocukluğunuza özlem duymaz mısınız?
#