Derya DOĞAN
Bad-ı Saba
Yolun Sonu Başı Aslında
Yayın:
Güncelleme:
Kendimizi yönetirken çoğu zaman nefsimiz alıverir yönetimi eline. Kıstırıverir bizi hiç olmadık yerde. “Ben insanların ayıplarını gören gözlerimi kör ettim” diyor Mevlana. İnsanların ayıplarını gören gözler… Bir insanın yanlışı, ayıbı günah olur da onun için dedikodu yapan diller günahkar olmaz mı? Açık saçık giyinmek günahtır da ona bakan gözler günah işlemez mi? Başkalarının hareketleri, davranışları ayıp, yanlış hatta günah olabilir. Peki ya o günaha ortak olan gözler, söz söyleyen diller, ona uzanan eller hatta düşünceler… Bunlar da ayıp, günah olmaz mı? Çoğumuza göre olmaz. Neden? Çünkü bahanelerimiz var. Bir olay olmuş, bir yanlış doğmuş konuşulacak malzeme çıkmış, konuşurum! Biri mini etekle önümden geçiyor, bakarım! Sonuçta açık giyinen o. Bir arkadaşımız güzel bir mevkide, kıskanırım! Neden ben orda değilim çünkü. Bahanelerimiz… Bizi kurtaracak sanki! İçimizi rahatlatacak belkide bir anlık. Başkalarının yanlışları ya da doğruları bize bedel ödetebilir bazen. Bunu bilemeyiz.
Sonuçta gideceğimiz yerin adresi verilmiş elimize hangi yoldan nasıl yürüyeceğimiz bize kalmış. Ama hangi yoldan gidersek gidelim varacağımız yer aynı. “Gideceğimiz yol döneceğimiz yol aslında”. Giderken tohum ekiyoruz, dönerken mahsulü toplayacağız. Amma ham amma olmuş…
Yolun bittiği yerde arkana dönüp yürürsen o da yolun başıdır! Ve hepimiz bir gün arkamıza dönüp yeniden başlayacağız.
#