Bir Kalp Bir Darbe Bir Cihat
Bir Kalp Bir Darbe Bir Cihat
Ey güzellik padişahı olan Kalp! Seni, aslına rücû ettirebilmek için savaşan mücahitlerin cihadı mübarek olsun…
Seni bilmekle başlamalıyız, tanımakla… Seni tanıyalım ki O’nu tanıyalım. O’nun için olduğunu bilelim.
Ey beden mülkünün sultanı Kalp!
Senin meşguliyetin, yüce bir makamın huzurunda aşk ile bulunabilmek; buna çabalarken, köle ve hizmetçilerini de o huzura taşımak, kölelik ve hizmetçiliklerine değer katmak, asalet ve haysiyet kazandırmak olmuştur.
Fakat ihanet hançeri, âlî tahtının ardında gizlenip, vakt-i kerâhette: kölelerden, hizmetçilerden, askerlerden… müteşekkil bir güruhun eliyle saplanmıştır şah damarına.
Bu bir darbe!
Bu bir ihtilal!
Bu bir yıkım!
Düşen sensin,
Düşüren köleler…
Onlar senin kölelerin.
Fakat görüyorsun ki
Serbest bırakmak
Bir özgürlük sunmuyor kölelere.
Kölelerin padişahlığı hâkim şimdi kalelere.
Şehvetin yalancılığına kulak vermek; onun mülkiyet hırsını, sermaye iştahını, zen-perestliğini, banknot deliliğini dizginleyememek, Akl’ı tâbi kıldı. Akıl, Şehvet’e tâbi oldu.
Şehvet’i örselemedin, hırpalamadın, itap ve paylamalardan nasiplendirmedin o muhalif bezirganı. Böylece seni düşürmek için Gadap (gazap) ile ortak tuzak kurmalarına kapı araladın.
Gadap: şerir, şiddetli, azgın, sert bir emniyet amiri. Herkesi öldürmek, her şeyi kırıp dökmeğe programlı bir öfke…
O, Şehvetin emrinde; Şehvet onun emrinde. Her ikisi de sana karşı teçhiz, isyankar birer köle.
Gadab’a haksızlık yaptırmaman; onu, ancak adaletin koruyucusu olan keskin bir kılıç haline gelene kadar kor halinde su ile dövmen gerekmiyor muydu? Şehveti onunla dizginlemen; fakat öldürmeden…
Ey Kalp! Akıl senin için yaratılmış kavrayıcı bir vezir iken, sana mum ve kandil olmak, ışık tutmak için berrak bir delil iken; onunla meşveret etmen, ona danışman, sorman gerekmiyor muydu?
Akıl; Şehvet ve Gadab’a tâbi olmayacak, onlar Akl’a tâbi olacak değil miydi?
Müessir mi oluyorlar sana artık, esir olacakları yerde şimdi?
El, göz, kulak, burun, dil; seni dışarıda temsil eden şanlı askerlerin. Hayal, düşünme, ezberleme, hatırlama, vehim; bunlar da senin dimağındaki içaskerlerin. Akl’a hizmet eden, Akl’ın haber toplaması için casusluk yapan istihbarat memurların aynı zamanda.
Akıl ise senin biricik danışmanın ey Kalp!
Hepsi de sana itaatkar, hepsinin de sana tâbi olması, kati bir fermanla yazılıyken, nasıl oldu da bu başına buyrukluk, onları hayvan ve canavar sıfatına dönüştürüverdi.
Melekler, Adem’e secde ederken, askerlerinin de sana itaat etmesi, emrine muhalefet etmemesi şartı ne çabuk unutuldu!
Ey güzellik mülkünün padişahı olan Kalp! Bunların hepsine ihtiyacın var: vezir olan Akl’a, maliyeden sorumlu Şehvet’e, emniyetten sorumlu Gadab’a, istihbarat memurların duyular ve dimağındaki tüm melekelere…
Bu ruh ve beden ülkesini korumayan, sana her solukta âmâde olmak için çırpınmayan, hizmet etmeyip, senin hamalın olmayıp, aksine seni kendilerine hamal edenlere karşı; gönül erleri mücahitler, bir cihadı başlatmalılar artık. Her şey aslına rücû edene kadar...
Sen beldenin ortasına kurulana kadar Men aref…