Mustafa Özbilge
Dıngılım
Hıdırlık’ta Yılbaşını Kutlamak
Hazreti İsa’nın doğum günü yortusu münâsebeti ile, içerisinden Noel Baba’nın çıkıp, bütün beldeyi kutsayacağı sürpriz bir kutuyu barındırmıyor bu yazı.
Küçük hediye paketlerinin dallarına asılıp, tüketimci piyasaya satılacak çamlar da yok yazımızda.
1700 yıllık Roma geleneği de bizim bacalardan akmaz. Çünkü “bacalarda kurum yok!”
Yazımız, bir Muharrem gecesi, çocukların Hıdır Dede ile buluşmasını konu ediniyor. Bu buluşma, mîlâdi yılbaşı gecesinin, saat 00.00’ın ötesinde bir vakitte gerçekleşmeye namzettir. Yani zamanın kayıt dışı bir ânına düşürülmüştür.
...
Işıl ışıl, çıralar yanıyor avuçlarında.
Tırmanıyor gecenin zifîrî karanlığına bir dizi çocuk.
Hıdırlık'tayız…
Hıdırlık’ın yüzünde, bir kandil yanar.
Toplanmış etrafına, bilcümle etfal.
1431 Muharrem gecesi;
Aşûre arefesi,
Tûfan öncesi...
Hıdır Dede’nin gelişi ve neşeyle çocukların arasına karışması…
Savaştan çıkagelmiş,
Mücâhit bir ihtiyar.
Ak sakal, beyaz sarık;
Omzunda siyah bir şal…
Çocuklar neşe ile,
Tutup Hıdır Dede’yi;
Serdarlık berâtına,
Halkanın en başına,
Oturtup, beklediler.
Kelâmı dinlediler.
Hıdır Dede’nin yevm-i aşûrâ’yı çocuklara anlatışından…
Tûfan bitti, çekildi toprağa artık sular.
Selâmete kavuştu, gemiye binen kullar.
İbrahim, zâlimin zulmünden kurtulmuştu.
Putları, baltayla rüzgâra savurmuştu.
Ya’kup’un gözyaşları, Yusuf’a ulaşıyor.
Yusuf’un saâdeti Ken’an’ı dolaşıyor.
Söz bitti, ihtiyar sustu, kandil söndü derken;
Bir Hüseyin mersiyesi, can verdi, fitile dem.
Hıdır Dede, Hazreti Hüseyin mersiyesine başlıyor, etrafına bağdaş kurmuş çocuklar kadar heyecanlı…
“Mâh-ı muharrem oldu şafaktan çıkıp hilâl" (Fuzûlî)
Muharrem,
Aylarımızdan bir aydır.
Senenin ilk ayıdır.
Kavuşulan her muharrem
Hicret’ten bir yıl daha uzaklaştırır.
Muharrem, haram aylarımızdan bir aydır.
Seneyi sulh ile başlatır.
İnsanın saldırısından, emin kılar insanı.
Fakat muharrem…
Şu an muharrem…
Fitnenin kâtile fark attığı sedyeyle dolaştırılır.
Böylesi muharremde, sükût haramdır.
Muharrem, aylarımızdan bir ay,
Bir gün ve bir yer doğurur:
“Her gün aşûra, her yer Kerbela, her ay muharrem”
Diyen mazlûm bedenlerle Hüseyin’i karşılatır bize.
Muharrem, coğrafya adıdır haritada;
Fırat’ın, Kerbela’nın, Kûfe’nin,
Mekke ve Medine’yle anıldığı bir yerde okutulan,
Hüseyin’in can-fedâ şahsında bir kitaptır.
Haksızlığın şâhidi, haktır.
...
Hıdır Dede, çocukların gözlerinden öptü, ellerindeki çıraları tutuşturdu, sonra Hıdırlık’ın eteğinden selâm ile uğurladı cümlesini.
Gün ağarıp, uyandığında çocuklar, tarih; inkılâba uğramış: 01.01.2010 olmuştu; Hicrî: 1431’den koparılmış, inatçı bir takvim yaprağına kendini savuraraktan...
Mustafa Özbilge
