Mustafa Özbilge Mustafa Özbilge Dıngılım

Sinekli Bakkal’ın Başörtülü Rabia’sı

“Sultanları bizim kalbimizden, bizi sultanların kalbinden çıkar.”
-Eşrefoğlu Rûmî
Yayın: Güncelleme:

 “ …İki haremağası karşıladı (Rabia’yı). Kapıda iki saraylıya teslim ettiler. Bu iki süslü kadının arasında lâhuraki siyah yeldirmesi, beyaz başörtüsüyle ne kadar buraya yabancı görünüyordu. Aynalara gözü ilişince, utanmasa kendi aksine dilini çıkaracak.”

“Onu soymak için bir odaya aldılar. Sarayda başörtüsüyle oturmak âdet olmadığını anlattılar. O, “Efendi…” diye başlayınca kadınlar güldü. Dünya kuruldu kurulalı kimse hünkârdan, şehzadelerden kaçmazmış. Rabia yeldirmesini, başörtüsünü verdi. Bir kız ona gümüş bir ayna tuttu. Ayrık saçlarının bir teli dağılmamış, sımsıkı başını saran kumral örgüleri de aynı intizamı muhafaza ediyor. Fakat aynada, bu yünlü entarili, parmak dikişli hırkalı uzun mahlûku, siyah yeldirmeli mahlûktan daha tuhaf buldu. Kanarya’nın yanına girince kendini de kıyafetini de unuttu.”

“...(Kanarya) Rabia’yı yemek salonundan bir balkona açılan camlı kapıya götürdü. Yan yana karşı tepelerin boz rengi başlarını, iki sahil arasından kıvrılıp giden Boğaz’ı seyrettiler. Arkalarında ayak sesi duyunca ikisi birden döndü. Nejat Efendi, bir tarafında Vehbi Dede, bir tarafında Peregrini onlara doğru geliyordu.”

Rabia:

“-Rabbim, sen günahımı affet. Başımda örtü yok. Vehbi Dede’den kaçtığım yok, çünkü o derviş. Şehzadelerden kaçılmazmış, fakat bu herif, üstü de bir gâvur, diyordu.”

“Birdenbire bir günah evhamına kapılmıştı.”

Sinekli Bakkal, The Clown and His Daughter (Soytarı ve Kızı) adıyla 1934’te İngilizce olarak Londra’da yayımlanmış, 1942’de ise CHP Sanat Mükafatı’nı kazanmış bir Halide Edib Adıvar romanıdır. Çok basılır, çok okunur. Milli Eğitim’in yüz temel eseri arasındadır.

Roman, II. Meşrutiyet öncesi Abdülhamit döneminde; Sinekli Bakkal Sokağı ve çevresinde yaşayan insanların hayatlarından kesitler sunarak devrin İstanbul’unu bir yönüyle yansıtmaya çalışıyor.

Bağnaz İmam ve kızı Emine, ortaoyuncu ve karagözcü Kız Tevfik, bağnaz imam’ın torunu Hafız Rabia, İstanbul’a yerleşmiş İtalyan müzisyen Peregrini, Mevlevi Vehbi Dede, tulumbacı gençler, Zaptiye Nazırı Selim Paşa ve eşi Sabiha Hanım, Selim Paşa’nın oğlu Jön Türk Hilmi, sürgüne gönderilenler… romanın belli başlı karakterlerini oluşturuyorlar.

Fethi Naci, romanın yazarının; kendince, bir Batı-Doğu bireşimini araştırmakta olduğunu, akılcı Batı’yı temsil eden Peregrini ile mistik Doğu’yu temsil eden Rabia’yı evlendirerek bu sorunu (Doğu-Batı çatışmasını) kestirmeden çözmeğe çalıştığını söylemektedir.

Konumuz romanı ve yazarı eleştirmek değil bu yazıda. Fakat romandan alınmış kesitlerden yola çıkarak biraz düşünebilmek.

Yukarıda, romandan alıntıladığımız pasajlar, kızın başörtüsünü çıkarması dolayısıyla istisna teşkil etmektedir ki sarayın kadınlarının bu tavrı, bizim yabancısı olmadığımız benzer tavırları hatırlatmaktadır. Bu ise kızda -ne oluyoruz?- sorusunu, “tetkiki“ olmasa da yine de sordurabilecek bir reaksiyonu doğurtmuştur. İslami bilinci, bu kızın orayı terk etmesine de sebep olabilirdi. Rabia ise Bağnaz İmam’ın bülbül kızı...

Peki saraya Rabia’yı başörtüsü ile aldıklarında, Rabia’nın nazarında bir şey değişecek miydi? Günah korkusunun yüreğinden gitmesi dışında, Rabia’nın kafasında bir farklılık, çevreye karşı bir hoşnutsuzluk, rahatsızlık oluşacak mıydı?

Hayır.

Çünkü ona sarayda yabancı gelen tek şey, kendisinin başörtüsü hassasiyetine karşı sarayın lakayt tavırı idi. Onun da serbest bırakılması, saraydaki geri kalan her şeyin içselleştirilmesini daha da kolaylaştıracaktı.

Öyleyse mesele, başörtüsünün, örtü olmanın dışında, “kuralların özünü sorgulatabilecek bir bilinç”le takılıp takılmadığında. Kuralların özünü sorgulatacak bir bilinçle takılması, “yasak ve serbest” ikiliğini ortadan kaldırır. Her iki halin vukuunda da merkeze yoğunlaşmayı sağlar.

Yine de başörtüsünün sarayca kural dışı sayılması, diğer kuralları sorgulatabilecek bir vasatı daha dinamik kılarken; onun kural ihlalliğinden çıkarılması, artık “kuralların özünü sorgulatabilecek bir bilinç”ten uzak başörtülülerin, kurallara daha saygılı olmalarını ve hatta saygın kurallar bütünü içerisinde yaşamaları gerektiğini, kendilerine ve çevrelerine anlatma, inandırma misyonunu yüklenmelerine kapı aralamış olacak ki bu, başörtüsünün,"kuralların özünü sorgulatabilecek bir bilinç"le takılmadığının kanıtını da oluşturacaktır.

Rabia’nın saraya girdiğinde başörtüsünün çıkarılması nasıl bir zulüm ise, Rabia’nın saraya artık başörtüsü ile girebileceğini bir rahmet olarak görüp Rabia’ları saraya dolduran ve bir an olsun durup sarayın ve kuralların ne olduğunu düşün(e)meyen pragmatik ebeveynlerin hâli de zulümdür. Adalet, sarayın temellerinde kimlerin kanının olduğu, içerisindeki şaşaanın kimlerin hakkından devşirilerek yaşatıldığını sormakla kaim olabilir. Kuralların kurucu kültlerini tanıyarak değil.

 


#

Yorumunuzu Ekleyin

Adı-Soyad
E-Posta
Yorum
İşlemin Sonucu
  • Yorumlar T.C. Yasalarına aykırı olamaz.
  • Hakaret içeren yorumlar, yayınlanmasa bile yasal mercilere iletilebilir
  • KVKK Kapsamında, bilgileriniz, yasal merciler hariç kimseyle paylaşılmaz.
  • Formda doldurduğunuz bilgiler ve IP adresiniz sisteme kaydedilir.
  • Yorumunuz onaylanıp yayınlandığında, sadece yorum, isim ve yorum tarih saati gösterilir.
Yorum Ekle

Yorumlar

Enes Çınar
14.10.2010 / 06:04:08
Kurallar vardır; sarayın kuralları. Saraya girmeden önce veyahut girerken kuralları bilmek, okumak gerek. Aksi halde, birisinin kural-lar-ı öğretmesi veya hatırlatması yeni bir kural ortaya koyduğu manasına gelmez. Tıpkı, bir öğretim görevlisinin, bir öğrenciyi bir sebepten dolayı dersten atma yetkisinin olmadığını, sadece tutanak tutarak disiplin kovuşturmasını başlatması gibi.

YAZARIN SON YAZILARI

Yemen Dalgası

Yemen Dalgası

Mustafa Özbilge'nin yeni şiiri yayında...
Üçyüzaltmış Derece Halk

Üçyüzaltmış Derece Halk

Mustafa Özbilge'nin yeni şiiri yayında...
Meymenetsiz Ticaret, Maymunlaşan Siyaset (52)

Meymenetsiz Ticaret, Maymunlaşan Siyaset (52)

Mustafa Özbilge'nin yeni yazısı yayında...
Yok!

Yok!

Mustafa Özbilge'nin yeni şiiri yayında...
Ya Dış Mihrak Dedikleri İçleriyse (51)

Ya Dış Mihrak Dedikleri İçleriyse (51)

Mustafa Özbilge'nin yeni yazısı yayında...
Acılarımız Hafifledi

Acılarımız Hafifledi

Mustafa Özbilge'nin yeni şiiri yayında...

GENEL BİLGİLER

Taraklı

Taraklı

Taraklı Nerede, Taraklı'nın tarihi ve coğrafi özellikleri
Taraklı Otobüs Saatleri

Taraklı Otobüs Saatleri

Ağustos 2023 Güncel Taraklı - Sakarya Otobüs Kalkış Saatleri, Taraklı Otobüs Saatler 2021, Taraklı Otobüs Tarifesi, Taraklı Sakarya ilk otobüs ne zaman? Taraklı - Sakarya Son Otobüs Ne zaman? Sakarya Taraklı İlk Otobüs Ne Zaman, Sakarya Taraklı Otobüs Saatleri, Taraklı Koop Otobüs Saatleri
Taraklı'da Gezilecek Yerler

Taraklı'da Gezilecek Yerler

Taraklı'ya geldiğinizde gezilecek yerler neresidir? Taraklı'nın en popüler gezilecek yerleri yazımızda.
Taraklı Termal Turizmi

Taraklı Termal Turizmi

Taraklı'da termal turizmi, Türkiye'deki belli başlı noktalardan biri haline gelmiştir.