Hacı Atıf Kimdir? (6)
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.
Mehmet Akif
Hacı Atıf Efendi, Menemen Hadisesi’yle zulme uğradı. Tıpkı diğerleri gibi…
Hacı Atıf Efendi’nin gücünü kuruttular. Tıpkı ihvanının kurutulduğu gibi…
Hacı Atıf, suçsuz olduğu için bırakıldı belki. Fakat idam edilenlerin ekserisinin de suçu aşikâr değildi. Olanlar olmuş, ok yaydan çıkmıştı bir kere.
İstiklal Mahkemesi’nin, Hacı Atıf hakkındaki vereceği kararda, mahkemeye tesir eden iki sebep üzerinde duruyoruz:
İlki; Nurettin Paşa, Hacı Atıf’ın İstiklal Harbindeki desteğini çok iyi bildiği için: “Hacı Atıf’a idam cezası verilirse onun yerine idam sehpasına ben çıkarım” diyerek mahkeme üyelerini etkilemesidir.
Nurettin Paşa harp zamanı Hacı Atıf’ın aktif mücadelesine yakından şahit olmuştur, fakat 1932’de vefat etmesi ve o dönemde Menemen’de bulunmasının imkânsızlığı, bu ihtimali pek gerçekçi göstermiyor bize.
İkinci sebep ise Erbilli Esat Efendi’nin Erenköy’deki evine, Menemen’de Mahkeme başkanı Mustafa Muğlalı Paşa’nın dayısı (?) Bostancı Hafız geliş gidişler yaparken; Hacı Atıf’la da tanışması; bir vesile, Muğlalı Paşa ile tanışma imkânı da oluşturuyor Hacı Atıf’a. İdama yürümesinin de işte bu tanışıklık sayesinde engellendiği söylenir.
Cumhuriyet tarihinde, katliamlarıyla nam yapmış Mustafa Muğlalı’nın, Hacı Atıf’ın idamına perde olması, doğrusu pek şaşırtıcıdır.
Hacı Atıf, Menemen’den hasta dönmüştür Taraklı’ya. Hasta gelmiştir, fakat henüz yıkılmış değildir.
Hacı Atıf, Taraklı’ya gelişinin ilk cuması, akabinde üç Cuma, Yunus Paşa’da hutbeye çıkar. Dördüncü hafta jandarma tarafından Hacı Atıf’a hutbe yasağı getirilir.
İnziva ve hastalığın ağır devresi başlar bundan sonra...
Hacı Atıf’ın sırtında bir sivilce belirmiştir. Bu ehemmiyetsiz gibi görünen sivilce, kısa sürede çıbana dönüşüverir. Cerâhatli yaraya muhtelif ilaçlar uygulanmıştır.
Yavuz Sultan Selim’in de ölümüne sebep bu şirpençe ismiyle tanınan çıban, günden güne onu daha zayıf ve bitkin düşürür. Yaradan sızan akıntı, garip bir koku yaymaya başlar etrafa. Karapekmez Ahmet Amca’nın babası kolonya serpip mazer yağı sürer.
Hacı Atıf’ın omurilik kemiği zedelenmiştir.
Ne yapmışlardır Hacı Atıf’a, neler yaşatmışlardır Menemende?
Hacı Atıf ne cumaya, ne de bayram namazına çıkabilmektedir artık. Taraklılılar, Hacı Atıf bayram namazına çıkamadığı için, Yunus Paşa’nın cemaati olarak namaz sonrası bayramlaşmayı Hacı Atıf’ın kapısına (Hamam önündeki Muzaffer Amca’nın evinin yanı başındadır evi) gidip yaparlar. O tarihlerde yedi sekiz yaşında olan çocuklar, bayram namazı sonrası Hacı Atıf’ın evi önünde bayramlaşma merasimini bugün hâlâ hatırlarlar.
Yaranın müzminleşmesi, Hacı Atıf’ın Taraklı’da sıhhat bulamayacağını gösterir. İstanbul’a tedavi için götürülür.
İstanbul’da hangi hastaneye yatırıldığını, orada Hacı Atıf’a ne gibi bir tedavi uygulandığını bilemiyoruz. Bildiğimiz şu ki Hacı Atıf, Taraklı’ya bir daha dönememiştir.
Pek sevdiği İstanbul’a defnedilmiştir. Hacı Atıf’ın nereye, nasıl defnedildiği konusunun ayrıntılı ele alınışını bir sonraki yazıya bırakıyoruz.
Not: Yazılarımızdaki hataların tashih edilmesi iyi niyetini temenni ederken biz, fikri hür ve vicdanı hür(!) zevatın niyet okuma ve sınır koyma pervasızlığını göstermeleri pek cesurca! Kutlarım…