Adı Belli, Yolu Belli Karınca
Turunç olmuş odayı, dolduran kokular eşliğinde, şikâyet dilekçesine başlık bulmak, sonrasında nezaket cümlelerini vagon şeklinde sıralayarak denizlerin üzerinden karaya çıkarma sevdasına kapılarak, kulaklarımda çınlayan müzik eşliğinde yaşamla irtibatı kesip, beyaz ekran karşısında sahnedeki oyuna çıkan yeni çocuklar gibi başı önde ama fikirleri dimdik, yolu belli, adı belli kendi çizdiği kaldırımları arşınlayan karıncalarız bizler.
Sakın konuşma dedikçe avazı çıktığı kadar bağıran, yorum yapmayın dediğinde belediye hoparlöründen düşünceleri birbir sıralayan, şunu izleme, bunu dinle, onu okuma dedikçe her cümlesini binerce kez okuyan ve okutan turunç kokuları ise hep yanımızda gezdiren, yolu ve adı belli karıncalarız bizler.
Duman tütücümüz ise artık her daim yanımızda, gazetemiz koltuk altında, ellerimizde ise davulun tokmağı, vurdukça sesimizin uzaklara ulaşmasını istiyoruz, dokundukça, özgürlüğe minik Sal’da yepyeni adalara yelken açıyoruz, direğine bağladığımız Ay Yıldızlı ben TÜRK’üm diyen bayrağımızla. Lakin nereye gidersek gidelim gideceğimiz yol için adımızı, adımız içinde yolumuzu değiştirmeyen karıncalarız bizler.
O karıncılardanız bizlerde, çalışan ama bıkmayan, koşan ama yorulmayan, ezilen ama tekrar yeni nesillerimizin bizleri takip ettiğini bilen, yolumuzun hiç değişmediği, söylemimizin dün neyse bugünde aynı olduğu, yarını asla düşüncemizden çıkartmadığımız, dünü ise, bizle kaldırımları yürüyenleri gönlümüzde taşıdığımız, adı belli, yolu belli karıncalarız bizler.
Güneşi kara gösterenlere
Kızıldır o diyerek öğretene kadar
Yürüdüğüm kaldırımlarda, basmadık köşe bırakmayana kadar
Her karıncayı kendime dost edinene kadar
Sol yanımda ki yarayı yarenle buluşturana kadar
Adımızda, yolumuzda bellidir, minik karıncalar gibi………
#