Erdoğan ISIR
Karalama Defteri
Sargılı Elle, El Sallamak
Birkaç kişi Karıncaların yol alışını net görüyor, kimileri ise Fil yuvalarını görmüyorlar. Onlar istiyor ki tüm kargalar, onların arzuları ve niyetleri doğrultusunda gak desinler. Basit bir tecrübe için önümüze konan zehri içmemiz bekleniyor, biz ise; susuz bile kalsak tuzlu suya yaklaşmayın öğüdünü unutmadık, biliriz boğazımızda takılı kalır tuzlu su.
Suyun girdiği kabın rengine büründüğünün de farkındayız, su gibi şaşırtıcı derecede saf ve beyaz olsak da, bu beyazlığın arkasına sinsice gizlenen öldürücü zehrin varlığını biliyoruz.
Çok sevdiğiniz saf balı bırakıp, acı hıyar suyu içmeyi kim ister? Buğday taneleriyle kuşlara nasıl tuzak kuruluyorsa, bizlere de duymak istediklerimiz söylenip, büyük çılgın düşüncelerle oyalıyorlar.
Denizin dibinde, dalgaların altında saklı duran incileri arayıp bulmak gerekiyor, bize kimse tepside sunmuyor incileri, denizin derinlerine dalmaktan başka çaremiz yok. İncecik bulutlar olduğumuzu biliyoruz, rüzgâr bizi istediği yöne sürüklüyor, birbirimize sarıldığımız zaman büyük bulut olabiliriz. O zaman rüzgâra karşı göğsümüzü gere gere istediğimiz yolda yürürüz.
Zakkum ağacının, üzüm verdiğini göreniniz var mı? Cevabınız hayırsa, neden; tüy değiştiren kuşlar gibi, hiçbir zaman aynı elbiseyi giymeyenlerin peşi sıra gidiyoruz.
Karanlıklara güvenme, çünkü yakında şafak doğacak; ışıkla da kendini aldatma, çünkü akşam olunca da güneş batacak. ( İbn Hazm)
Öykü: iki sevdalı karşılıklı evlerde oturuyorlarmış, genç kızımız bir tek yan odadan sevgilisini görür, arada bir o odadaki pencereye koşar, elini entarisine sarar öyle sevgilisine el sallarmış. Delikanlı bir gün sormuş “ neden elin sarılı el sallıyorsun?” Biri bizi fark ederde benim yerime geçerse, bizi ortaya çıkarmak için sana el sallarsa ben olmadığımı anla diye cevap vermiş genç kızımız. Bil ki eli sargılı tek sana el sallayan benim.
İşte birileri bize el sallıyor, hikâyeler anlatıyor, doğru kişiyi bulmak sizin elinizde. Bizler sert ve sıkı toprağız, hangi bitkinin boy verip vermeyeceğine biz karar veririz.
#
