Erdoğan ISIR
Karalama Defteri
Olmaz Dersin
Sözcükler yanmış kâğıt külü gibi dile yapışınca, düşüncelerimin deformasyonu o kadar itici oluyor ki, bir cerrah bile tiksinti duyacakken, klavyede selerle viyorumları birleştirmek 44 karbon, 64 hidrojen ve 24 oksijenli molekül yapısını, 100 sayfalık kareli kâğıda önlü arkalı formülleri sıralamak demek oluyormuş.
Vazgeçip; sabah erken saatte düşen kar, her minicik çiçeğin çanak kenarını kar tanelerinden oluşan bir köpükle çevrelemiş, hepsini minik birer sütlü kahve fincanına çevirmiş diyerek yazıya başlamak kolaycılık olmayacak mıydı?
Bu kadar sakin dönen kürede oturmuyorum ki, benim cennetin ekmeği dediğimin üzerine tünemiş tek gözlü tombul arılar onun öz suyunu emerken, etraflarında dönüm lolipop yalama yaşının üzerine birkaç sıra koyup başkalarını bile taşıyorum.
Gecenin ikisi, günün en civcivli saati, sarı civciv buruşturulup atılmış kâğıda bile anlam yükleme sevdasıyla yalnızlığı yanınıza alıp deri koltuğa oturtup ondan size gülümsemesini, yaşam sorularını ve lolipopla dolaşan insanları sorgulamasını isterseniz onunda ruhuna kelepçe vurup, çoktan parlak potinlerini giyip karda izini belli etmeden uzaklaştığına şahit olursunuz.
Gelişme bölümü; giriş kısmı daracık olsa da iki kişi yan yana geçebilirsiniz, gelişme evresi ise her kişiye özel olduğu için çok derinlere inmeden kiraz ağacının tepesinden seyre dalmak daha güzel. Yalnız tepelerde dolaşırken her gün çoğalan ayrık otlarını birilerinin koparmasını seyretmek işe yaramıyor. O ayrık otu ki kökünden temizlemezseniz yolundukça daha da çoğalarak sizin pembe dünyanızı kaplıyor.
“Sakın ola köprüyü geçene kadar ayıya dayı deme. Olur ya tam yarı yolda köprü yıkılı verir. Öteki tarafa ayının yeğeni olarak gidersin.” Üstat demiş benden aktarması, lakin mezarlıktakilerin pişman oldukları şeyler için, dünyadakilerin birbirin üzerine çıkarak DNA’larını birbirlerine geçirmesi akıl alır vukuat değil.
Sonuç ise ılık sütlü kahve içip gözleri çirkinliğe kapamak kolaycılık olsa da, birçoğumuzun tercihi, bir sayfayı geçmeden yazılan yazı bu kadar oluyor dostlar, saygılarımla…
#
